Archive for the ‘KÖFTELER’ Category

MERCİMEK KÖFTESİ

Nisan 24, 2012 - 2:51 pm 10 Comments

 

Güzel bir günün tariflerinden birinde bugün sıra:)..

 

Geçen hafta annemin arkadaşları bize geldi. Ayda bir buluşuyorlar bu şekilde. Bu kez ben de dahil oldum onlara. O kadar güzel sohbet ettik ki zamanın nasıl geçtiğini anlamadım bile. Böylesi değerli insanlarla geçirilen saatler gerçekten de çok kıymetli. İçten, neşeli dost sohbetleri, onların hayat tecrübeleriyle bana aktardıkları, beraber tatlı anılarımız..Bütün bunlarla dolu dolu geçen, sohbetimize bol çayın eşlik ettiği sıcacık bir gündü..Tekrarını sabırsızlıkla bekliyor olacağım:).

 

Düşündüm de; küçükken, anne günleri yalnızca birbirinden leziz keki, böreği, çöreği mideye indirme anlamına gelirdi oysa:)). Nasıl sevinirdik annemizin günü olacak diye. Günler öncesinden hummalı çalışmalar başlardı mutfakta, çok iyi hatırlıyorum. Bize de okuldan gelince koca bir tabak hazırlanırdı birbirinden güzel yiyeceklerle dolu.

 

O zamanın klasikleri de dün gibi aklımda; pudingli-bisküvili pasta mutlaka olurdu, un yada nişasta kurabiyesi, kakaolu kek, peynirli poğaça, ıspanaklı börek de olmazsa olmazlardandı.

 

Sonra o günlerde mutlaka tarifler de değiş tokuş edilirdi; annem emektar yemek defterini açar, özenle deftere yazardı aldığı tarifi. Bu yüzden yıllar öncesinin o defterini bugün açtığımda, tarifin adı yanında tarif sahibinin de adı bulunmakta; “ablamın keki, Tuncay’ın tatlısı, Semiha’nın böreği” gibi:)..

 

Hey gidi günler hey..Yıllar sonra annemin günü için ana-kız beraber geçtik mutfağa:)..Bu kez kendi klasiklerimiz, eski tarif defterleri ve biraz da internet araştırması ilham kaynağımız oldu menümüzü hazırlamaya.

 

Menümüzden ilk tarifi paylaşayım öyleyse; benim en sevdiğim, ennnn klasiklerden “Mercimek Köftesi”nin tarifi..

 

Tarifi yazmadan önce siteme girdim, baktım; tarifi daha önce paylaşmamışım, oysa ne çok sevilir ve yapılır bizim evde. “Öyleyse zamanı çoktan gelmiş” dedim..

O gün kaç tane bu köftelerden yedim hatırlamıyorum bile:).

 

İşte tarifi:

 

Mercimek Köftesi

 

 

Malzemeleri:

1 su bardağı kırmızı mercimek

1 su bardağı ince köftelik bulgur (biz esmer bulgur kullandık)

1 orta boy kuru soğan

1 küçük çay bardağı zeytinyağı

2 yemek kaşığı domates salçası

7-8 dal maydanoz

7-8 dal taze soğan

Nar ekşisi

Karabiber, pul biber, kimyon, tuz

Yapılışı:

Öncelikle mercimeği 4 su bardağı suda, suyunu çekene kadar haşlıyoruz. Mercimek suyunu çekince ocağın altını kapatıyoruz. Yıkayıp süzdüğümüz bulguru mercimeğe ekliyoruz, iyice karıştırıp kabarmasını sağlıyoruz. Diğer yanda kuru soğanı yemeklik doğruyoruz, zeytinyağında iyice kavuruyoruz. Kavrulan kuru soğana salçayı da ilave edip kavurmaya devam ediyoruz. Daha sonra kavrulan soğan-salça karışımını bulgur ve mercimeğe ilave edip hepsini iyice karıştırıyoruz. Taze soğanları ince ince kıyıyoruz (sadece yeşil kısımlarını kullanıyoruz). Maydanozları da ince şekilde doğrayıp taze soğanlarla birlikte diğer malzemelere ekliyoruz. Damak tadımıza göre nar ekşisi ve baharatları serpip (ben bol ekşili ve kimyonlu seviyorum mesela) bütün malzemeleri elimizle yoğuruyoruz.

Yoğurup iyice karıştırdığımız malzemeye elimizle ince uzun şekil (klasik mercimek köftesi şekli) verip servis tabağına dizdiğimiz marulların üzerine sıralıyoruz. Yanında bol marul yaprağı ile servis ediyoruz.

Afiyet Olsun:).

BABAMIN ÇİĞ KÖFTESİ

Ocak 30, 2009 - 12:30 pm 33 Comments

 

 Zaman zaman annemin tariflerine yer verdiğim sayfalarımda bu kez de bir baba spesyalini yayınlamak istiyorum; Babamın Meşhur Çiğ Köftesini…

Babam Ankaralıdır, yani Çiğ Köftenin diyarından değiliz ama yıllar önce bir arkadaşından öğrenmişti Çiğ Köfte yapımını. O zamandan beri de Çiğ Köfte özel günlerin özel yemeğidir bizim evde.

Hatta abim Amerika’da okurken, onu ziyarete giden babam oradaki Türk öğrencilerle birlikte bir Çiğ Köfte partisi hazırlamıştı. Hala o anılarını anlatıp dururlar; “herkes parmaklarını yedi” diye:).

Ben acıyı çok severim. Pul biber serpmediğim yemek çok azdır ama etle aram çok iyi olmadığından Çiğ Köfte favori yemeklerimden değildir. Sadece babamın yaptığı Çiğ Köfteyi yerim, hem lezzetine hem de içeriğine güvendiğimden.

Geçenlerde canım babacım yine Çiğ Köfte yoğurdu bizler için, hepsi de kapış kapış yenip bitti tabi:).

 

İşte Babamın tarifiyle Çiğ Köfte:

 

ÇİĞ KÖFTE

 

 

 

 Malzemeleri:

 

300 gr yağsız, sinirsiz dana eti (robotta iyice çekilecek)

köftelik bulgur (hacimce etle aynı miktarda olacak)

2 adet ortaboy kurusoğan (soğan büyükse 1 adet)

4-5 diş sarımsak

kırmızı pul biber (miktarı acı sevme durumunuza bağlı)

(ayrıca pul bibere ilaveten isot da kullanılabilir)

3 yemek kaşığı domates salçası (yoğurma sırasında köfteyi yumuşatmak amaçlı bu miktar artırılabilir)

2 yemek kaşığı acı biber salçası

 

Not: Bu malzemelere ek olarak ince kıyılmış taze soğan ve maydanoz da kullanılabilir. Babam kullanmıyor.

 

Yapılışı:

 

Öncelikle etimizi, robot kullanarak, macun kıvamına gelinceye kadar çekiyoruz. Diğer yanda soğanı rendeleyip, sarımsakları iyice eziyoruz.

İlk olarak, bulgur ve pul biberi bir tepsiye alıp kuru halde 5 dakika kadar iyice ovuşturup birbirine yediriyoruz. Sonra ara ara elimizi suyla ıslatıp bir 10 dakika daha bulgur ve pul biberi ovmaya devam ediyoruz. Bulguru bu şekilde, elimizi suyla ıslatarak, ovalayıp hazırlamamızın nedeni bulguru etle buluşturmadan önce bulgurun nemlenmesini sağlamak. Eğer bu aşamayı yapmazsak bulgur bu sefer etin bütün suyunu çekip etin sertleşmesi sağlıyor ve bulgur daha çabuk şişiyor.

Daha sonra çekilmiş etimizi ilave edip 10 dakika kadar bu şekilde yoğurmaya devam ediyoruz. Bu süre sonunda soğan, sarımsak, tuz ve karabiberi ekleyip bir süre daha yoğuruyoruz. En son olarak da salçaları ekleyip sürekli yoğurarak bulgurun yumuşayıp köftenin kıvam almasını sağlıyoruz (bu aşamada gerekirse biraz daha salça ilave edebiliriz).

Köfteden parçalar koparıp avcumuzla sıkıp şekillendiriyoruz. Taze marul yaprakları ile servis yapıyoruz.

 

Afiyet olsun..

 

Herkese güzel bir haftasonu diliyorum:)..

MANTARLI KÖFTELER

Nisan 1, 2008 - 2:10 pm 10 Comments
Bu yazıda geçen haftasonu annemin yaptığı bir köfte tarifini paylaşmak istiyorum. Ben bir et yemeğini bu kadar zevkle yiyebileceğimi hiç düşünemezdim..Böyle söylüyorum çünkü etle aram hiç yoktur; aile zoruyla:) arada sırada yerim. Ama bu köfte bambaşka bir şeymiş:). Annem sanırım tarifini televizyondan almış ve yine kendimize göre şekillendirmiş.

Benden tam not alan bu köftenin tarifi şöyle:

MANTARLI KÖFTE

Malzemeleri:
Köftesi için:

 

 

 

1 kg köftelik dana kıyma
1 adet orta boy kuru soğan (rendelenmiş )
1 adet yumurta
yarım ekmeğin ufalanmış içi
birkaç dal maydanoz (doğranmış)
tuz
karabiber

 

 

İçi için:

2 yemek kaşığı sıvı yağ
1 adet orta boy kuru soğan
1 paket mantar
2 adet orta boy domates
tuz
karabiber

Üzerine:

Kaşar peyniri rendesi
2 yemek kaşığı domates salçası


Yapılışı:

Öncelikle köfte malzemelerini iyice karıştırıp yoğuruyoruz. Bir süre dinlendirdikten sonra ceviz büyüklüğünde parçalar koparıp yuvarlıyoruz. Daha sonra ortasına parmağımızla bastırıp çukurlaştırdığımız köfteleri tepsiye dizip, 200 C°’deki fırında pişiriyoruz.
Köfteler pişerken diğer yanda, yemeklik doğradığımız soğanı yağla kavurduktan sonra küp kesilmiş mantar ve domatesleri de ekleyip, tuz ve karabiberle tatlandırıp, suyunu çekinceye kadar pişiriyoruz.
Mantarlı karışımı pişen köftelerin içlerindeki oyuklara pay edip üzerlerine rendelenmiş kaşar serpiyoruz. 2 yemek kaşığı salçayı biraz suyla seyreltip köftelerin üzerine gezdiriyoruz.
Daha sonra köfteleri kaşarlar eriyip kızarıncaya kadar fırında son pişirmeden geçiriyoruz.

Yanında pirinç pilavıyla harika oluyor. Herkese afiyet olsun:).

İLK KIŞ GÖRÜNTÜLERİ VE BİR KÖFTENİN SIRRI

Kasım 7, 2006 - 9:15 pm No Comments

Ben hala kendimi kışın gelmediğine inandırmaya çalışayım; haftasonu, ilk kar yağınca ve (hatta yerlerde tutunca) kış “ben burdayım” dedi bile çoktan:(.
Kış mevsimini seven insanlar tanıdım şimdiye kadar ama buna hiçbir anlam veremedim; soğuk, titremek, kalın kalın giysiler giymek nasıl sevilebilir ki..Oysa ben tam bir yaz insanıyım. Bunaltacak derecede bile olsa sıcak olsaydı şimdi hava; yüzümü güneşe dönüp gözlerimi hafif kısarak sıcaklığı tenimde hissetseydim.
Tamam, favori mevsimim olmasa da kışın güzel yönlerini bulabilirim. Mesela; bir sabah uyanınca pencerenizden baktığınızda harika beyaz bir manzara karşılayabilir sizi, bir ressamın fırçasından çıkmışçasına mükemmellikte beyaz katmanlar örtüvermiştir çam ağaçlarının o değişmez yeşilliklerini, bazen de saçaklardaki buz sarkıtları düşündürür size doğanın harikalığını. Peki hiç bir kar tanesini derinine incelediniz mi? Aslında herbiri farklı farklı birer geometrik sanat eseri gibidirler. Ya kestane kebapçılar?? Onlar da kışa has, kışın vazgeçilmezlerinden değil midir? Beni kaç köşebaşından döndürüp kendine çekmiştir o közlenmiş taneciklerin esrarlı kokusu, şimdi anlatırken bile canım çekti:). Bir de karların içine çocuklar gibi dalıp kartopu oynamak, kardanadam yapmak (ki ben hala yaparım:)) kışın neşeli yüzünü oluştururlar. Düşünsem daha neler neler çıkar kimbilir.

Alttaki bu resmi de haftasonu babam çekti. Resimdeki rüzgargülleri baharın ilk günlerine kadar tatile girdiler:).

Sizlerle bir de tarif paylaşmak istiyorum. Bu, benim bloglardan yaptığım denemelerden birisi. Tarif ev cini‘ne ait. Ev cini bu tarifiyle “İnegöl Köfte”nin sırrını bizlerle paylaşmış.

İşte onun anlatımıyla tarifi:

İnegöl Köfte

Malzemeler : 55 adet küçük köfte için

1 cup = 250 ml. lik su bardağı

tsp = tatlı kaşığı

  • 1 kg. dananın döşünden çekilmiş kıyma (içindeki yağ ve et oranı inegöl köfte için çok uygun olduğundan özellikle bu tip kıyma çektirin.)
  • Yarım su bardağı çekilmiş kuru ekmek içi (galeta unu da olabilir.)
  • Yarım su bardağı su
  • 1 yemek kaşığı tuz
  • 2 tatlı kaşığı karbonat (Amerika’da “baking soda” adı altında bulunuyor.)
  • 1 yemek kaşığı limon suyu
  • 2 adet orta boy soğan (rendelenmiş)
  • Arzu ederseniz yarım su bardağı rendelenmiş kaşar peyniri  de ekleyebilirsiniz. 

Tarif:

  1. Kıymaya,  çekilmiş ekmek içi, su ve tuz ekleyin. Hepsini 10 dakika yoğurun. Kapaklı bir saklama kabı içinde 24 saat  buzdolabında dinlendirin.
  2. Ertesi gün sabahtan karbonatı ve limonu bir bardağın içinde karıştırın. Köpüren karışımı kıymanın üzerine dökün.
  3. Soğanları rendeleyin ve köftelere katın. Bu aşamada isterseniz kaşar peynirini de ekleyin ve hepsini iyice yoğurun.
  4. Kıymalardan ceviz büyüklüğünde parçalar koparın. Şekil verin. Saklama kabına dizip akşama kadar tekrar buzdolabında dinlendirin. Eğer köftelerin hepsini pişirmeyecekseniz, ayırdıklarınızı dinlendirmeden buzluğa kaldırabilirsiniz.
  5. Akşama kadar dinlenen köfteleri pişirmeden 10 dakika önce buzdolabından çıkartın. Biraz, oda sıcaklığında bekleyen köfteler kendilerini bırakıp daha iyi pişiyorlar.
  6. Izgara  tavasını  orta ateşte iyice kızdırın. Köfteleri, yağsız tavada arkalı önlü ızgara yapın. Ayrıca köftelerinizi  mangalda veya önceden 200 C derece ısıtılmış fırında 15-10 dakika pişip, servis yapabilirsiniz..
  7. Yanına kimyon, kırmızı tozbiber, sumak, kekik gibi baharatlar ve biber turşusu, domates, piyaz ya da patates kızartması gibi güzellikleri eklemeyi unutmuyoruz tabii.
  • Buzluktan çıkardığınız köfteleri çözdürmeden, hemen pişirin.

 Bu haftasonu İnegöl Köfteyi istek üzerine ikinci kez yaptım ve her iki yapışımda da harika sonuç aldık. Yiyenler kesinlikle dışarda yediğimiz İnegöl Köftelerden bile güzel dediler, kapış kapış gitti köftecikler (yanında fasulye piyazıyla süper ikili oluyorlar:)). Bu güzel tarifi bizlerle paylaştığı için Ev Cini’ne sonsuz teşekkürler…Alttaki resimdekiler de benim İnegöl Köftecikler..Deneyecek herkese afiyet bal şeker olsun…

Ayrıca herkese kolaylıkla ve sağlıkla geçireceği bir kış mevsimi diliyorum..Allah kimseye kışın kötü, soğuk yüzünü göstermesin inşallah.