Archive for Mayıs, 2009

NEGROLU MUZLU PUDİNG

Mayıs 28, 2009 - 10:35 pm 23 Comments

Aniden gelecek misafir haberi almışsınızdır, ya da canınız durup dururken tatlı bir şeyler çekmiştir, ailenizi mutlu etmek için ufak bir sürpriz yapmak istemişsinizdir veya sadece “öylesine” kendinizi şımartma adına küçük bir tatlı kaçamağı yapmak istemişsinizdir…

İşte böyle zamanların pratik ve bir o kadar da lezzetli tatlısı bizim evde bu tatlıdır. İçinde Negro bisküvi kullandığımdan adına “Negrolu Muzlu Puding” diyeceğim.

Pratikliği hazır muzlu puding kullanmamdan kaynaklanıyor. Geniş zamanlarımda ise buradakine benzer bir puding yapıp muzla karıştırırım.

Ama Dr. Oetker’in pudinglerinin tadını da gerçekten çok seviyoruz biz.

Pratiklik de güzel bir şey yani;)..

İşte tarifi:

NEGROLU MUZLU PUDİNG

Malzemeler:

1 paket muzlu puding (ben Dr. Oetker kullanıyorum)

750 ml süt

1 paket Eti Negro

1-2 adet muz

süslemek için: çikolata, hindistancevizi, fındık, fıstık, vs..

Yapılışı:

Öncelikle servis kaselerinin dibine birer tane Negro bisküvi koyuyoruz. Bisküvilerin üzerine de halka halka kestiğimiz birer muz dilimi yerleştiriyoruz. Pudingi üzerindeki tarife göre sütle hazırlayıp kaselere boşaltıyoruz. Oda sıcaklığına gelen tatlıları buzdolabında birkaç saat dinlendirdikten sonra istediğimiz gibi süsleyip servis yapıyoruz.

Muz ve kakao birbirine çok yakışıyor…

Afiyet olsun:)…

ISPANAK KÖKÜ SALATASI VE TATLI RADİKA SALATASI

Mayıs 27, 2009 - 7:51 am 20 Comments

Anneciğimin evine her gidişimde siteme eklemek isteyeceğim mutlaka bir iki tarif oluyor..Bu sefer yaza uygun, hafif salata tarifleriyle geldim.

Annem ıspanak kökü salatası ve radika salatası yapmıştı. İkisi de birbirinden güzeldi:). Radikayı bu şekilde ilk kez tattım ve bundan sonra ben de kesinlikle bu şekilde yapmaya karar verdim.

 

İşte tarifleri:

 

ISPANAK KÖKÜ SALATASI:

 

 

Malzemeler:

 

1 paket ıspanak kökü (markette paket halinde satılıyor ama yemek yaparken ayıklayacağınız ıspanak kökleriyle de yapabilirsiniz)

1-2 diş sarımsak

zeytinyağı

elma sirkesi

tuz

 

Yapılışı:

 

Ispanak köklerini iyice yıkadıktan sonra kaynayan suda 5 dakika kadar haşlıyoruz. Haşlanan ıspanak köklerini süzüp, dövülmüş sarımsak, zeytinyağı, elma sirkesi ve tuzdan oluşan sosla karıştırıp servis ediyoruz. Sosun malzemelerinin miktarında ölçü vermedim çünkü annem karardan yapmış. Damak tadına göre ayarlamak en iyisi.

 

RADİKA SALATASI:

 

 

Malzemeler:

 

1 paket radika (markette tatlı radika ismiyle satılıyormuş)

1-2 diş sarımsak

zeytinyağı

limon suyu

tuz

 

Yapılışı:

 

Öncelikle yıkayıp, ikiye bölüp küçülttüğümüz radikaları kaynayan suda 5 dakika kadar haşlıyoruz. Haşlanan radikaları süzüp, zeytinyağı, dövülmüş sarımsak, limon suyu ve tuzdan oluşan sosla karıştırıp servis ediyoruz.

 

Afiyet olsun:)))…

MEYVE ŞEKERLEMELİ DONDURMA VE YE #45 DONDURMA ETKİNLİĞİ

Mayıs 21, 2009 - 12:49 pm 28 Comments

Bu ayın yemek etkinliği konusunu görünce “tamam” dedim, “ne kadar yoğun olursam olayım bu etkinliğe katılacağım”. Bunca zamandır beklediğim an gelmişti sanki; bu ayın konusu “Dondurma”ymış:).

Aile içinde “dondurma canavarı” olarak tabir edilen ben, sıcakların başlamasıyla bu favori tatlıma daha çok yöneldim. Neden bilmiyorum ama dondurmayı gerçekten çok seviyorum. Öyle ki bazen annemlere “ben yemek yemesem de onun yerine dondurma yesem” gibi tuhaf öneriler sunuyorum (elbette ki kabul edilmiyor:)).

Yazın buzluğumda dondurma dursa bir türlü, durmasa bir türlü… Evde dondurma olmasa biliyorum ki benim dondurma krizim gelecek ve mutsuz olacağım. Evde dondurma olsa, bu konuda ayarım olmadığı için tüm kutuyu silip süpüreceğim bu sefer de “neden bu kadar yedim ki sanki” deyip mutsuz olacağım:). İşte böyle tuhaf, tatlı bir ilişkimiz var dondurmayla..

Yasemin’e bu güzel etkinliğe ev sahipliği yaptığı için teşekkür ediyor, başarılar diliyorum…

Ben etkinlik için, çoktandır evde, neyin içinde kullanılacağına karar verilmediğinden durup duran meyve şekerlemeleriyle dondurma yaptım. Dondurmacılarda Tutti Frutti Dondurma diye satılan dondurmaya benzedi. Biz çok sevdik.

Evde dondurma yapmak hem çok keyifli hem de hijyeninden emin oluyorsunuz. Yalnız, biraz vakit alıyor. Bir de ben, malzemelerde saf salep kullandığım için salebin fiyatı bana oldukça pahalı geldi. Yine de arada sırada ev usulü dondurma keyfi yapmak için değer:).

İşte tarifi:

MEYVE ŞEKERLEMELİ DONDURMA

Malzemeleri:

1 lt süt

1 küçük kutu krema (200ml)

1 su bardağı toz şeker

1 yemek kaşığı salep

1 paket vanilya

1 su bardağı meyve şekerlemesi (bazı kuruyemişçilerde bulunabiliyor)

Yapılışı:

Not: Ben öncelikle, şekerlerinin gitmesi ve yumuşamaları için meyve şekerlemelerini ılık süt dolu bir kapta 15-20 dakika kadar beklettim, daha sonra süzgeçte süzdüm. Meyve şekerlemelerinin oldukça fazla şekeri olduğu için dondurmanın şeker ölçüsünü bozmasını istemedim.

İlk olarak, sütü bir tencerede 10 dakika kadar ara ara karıştırarak kaynatıyoruz. Şekeri ve salebi kaynayan süte ilave edip 15-20 dakika daha karıştırarak kaynatmaya devam ediyoruz. En son olarak vanilyayı, meyve şekerlemelerini ve kremayı ekliyoruz. Birkaç dakika da bu şekilde kaynattıktan sonra ocağı söndürüyoruz. Dondurmayı ara sıra karıştırarak oda sıcaklığına getiriyoruz. Oda sıcaklığına gelen dondurmayı bir kaba boşaltıp derin dondurucuya kaldırıyoruz. Birkaç saat arayla dondurmayı çıkarıp karıştırırsak kıvamı daha güzel oluyor. Mümkünse bir gece dondurmayı derin dondurucuda bekletip, daha sonra dondurma kaşığıyla şekil verip servis ediyoruz.

Afiyet olsun:)…

JÖLELİ KİVİLİ PUDİNG

Mayıs 18, 2009 - 3:54 pm 33 Comments

 

Bahar geldi mi gelecek mi derken  kendimizi hoop diye yaz sıcaklarının kucağında bulduk..Ben şikayetçi değilim, sıcağı severim ama yine de güneşe dikkat etmek gerek. Mesela dün Anıtkabir’deydim, fark etmeden ıstakoz gibi olmuşum:). Olsun ama gerçekten değerdi…

 

Geçen hafta yoğun zamanlar geçirdim yine; gerek ofiste, gerekse ev hayatında..Arada bir yaş yaşlandım bile:). Mecazi değil, gerçekten bir yaş daha aldım hayattan…

 

Küçükken sanki daha mı güzel gelirdi doğum günleri? Tüm bir yıl boyunca doğum günümün gelmesini bekler dururdum. Hediyeler, pastalar, arkadaşlarla verilen ev partileri, vs.. hepsi de nasıl eğlenceli gelirdi öyle. Hem her çocukta olduğu gibi çabucak büyüyüverme hevesi de vardı tabi..

 

Ya şimdi?? Şimdi durum hiç de parlak değil:). Yaşımı artık bir yerde durdurmak, sabitlemek istiyorum delice:)). Birkaç sene öncesine kadar böyle düşüneceğim aklıma bile gelmezdi ama ciddi ciddi istiyorum bunu:).

 

Her neyse, işin şaka boyutu bir yana; sevdiklerimle beraber, sağlıkla girebildim ya yeni yaşıma bundan büyük mutluluk yok bence:).

 

Bu yıl kendime pasta da yapamadım ama çok güzel pastalar yedim (evde, ofiste). Hazır, tatlıdan bahsedip kelimelerimi de tatlandırmışken yaza uygun, ferahlatıcı, hafif ve bir o kadar da pratik bir tatlı paylaşmak istiyorum.

 

Bu tatlıda hem sütlü bir krema, hem meyve, hem de jöle var. Farklı farklı meyvelerle de çeşitlemelerini yapmak mümkün (muz ve çilek benim diğer deneyeceklerim arasında).

 

İşte tarifi:

 

 

JÖLELİ KİVİLİ PUDİNG     

 

Malzemeleri:

 

1 litre süt
1 su bardağı toz şeker
1 adet yumurta sarısı
3 yemek kaşığı un
1 paket vanilya      

3 adet kivi

Dr. Oetker Bitkisel Jel (evde çilekli vardı onu kullandım)

 

Yapılışı:

 

Öncelikle vanilya hariç bütün puding malzemelerini, ocağa koymadan önce iyice karıştırıp pürüzsüz hal almasını sağlıyoruz ve kısık ateşte kaynayana dek pişiriyoruz. Ocağı kapatınca vanilyayı ekleyip iyice karıştırarak biraz ılımaya bırakıyoruz. Puding ılıyınca içine, kabuklarını soyup, istediğimiz irilikte doğradığımız          kivileri ilave ediyoruz ve hafifçe karıştırıyoruz. Kivili pudingi kaselere paylaştırıyoruz. Jöleyi üzerindeki tarife göre yapıp pudingin üzerine döküyoruz. Tatlımızı buzdolabında birkaç saat dinlendirdikten sonra soğuk soğuk servis ediyoruz.

 

Afiyet olsun…

Ekleme:

 

Geçenlerde arkadaşım Nesrin beni mimlemişti..Kabul ediyorum, bu oyunlarda pek de başarılı değilim:). Cevaplamada çok dakik olamıyorum.

Nesrin’e beni oyuna davet ettiği için teşekkür ediyorum. Bu oyunda bir kaç madde halinde kendimizi tanıtmamız isteniyormuş. İnsanın kendisini anlatması çok zor ama işte benim hakkımda bir kaç cümle:

 

1. İçinde sanat olan herşeyi çok seviyorum. Yağlıboya resim yapmak, fotoğraf çekmek, yemek yapmak (ki bence başlı başına bir sanat) en sevdiğim uğraşlardandır.

2. Boğa burcuyum; sanat tutkunluğum da sanırım buradan kaynaklanıyor.

3. Çok aşırı duygusal bir insanım (ki bu bazen beni hayli zorluyor).

4. Hayvanları ve çiçekleri çok seviyorum.

5. Normalden fazla titiz ve düzenliyim (aşırısı sakıncali biliyorum ama elimde değil).

6. Çok ayrıntıcıyımdır.

7. Kahkahalarla gülmeyi çok severim:).

 

 Ben de isteyen her arkadaşımı bu oyuna davet ediyorum:).

UN KURABİYESİ

Mayıs 12, 2009 - 9:09 am 28 Comments

 

Geçtiğimiz Pazar günü Anneler Günüydü..Bu vesileyle önce, beni sonsuz sevgisi ve emekleriyle bu günlere getiren canım annemin, sonra bütün annelerin ve anne adaylarının Anneler Gününü kutluyorum:)…

 

Bugün bir kurabiye klasiği olan Un Kurabiyesi’nin tarifini vereceğim. Benim favori kurabiyelerimden olmadığından daha önce hiç evde yapmayı denememiştim. Geçenlerde yengem (abimin eşi), arkadaşlarıyla canlarının un kurabiyesi çektiğinden ve pastaneden aldıkları kurabiyenin tadını hiç sevmediklerinden, kurabiyelerin klor koktuğundan bahsetti. Sanırım kullanılan su ile ilgili bir sorundu bu. Ben de ilk un kurabiyesi denememi yengem için yaptım:).

 

Un kurabiyesinin bu ev yapımı versiyonu, benim bile un kurabiyesi hakkındaki görüşlerimi değiştirdi. Gerçekten tadı çok hafif, ağızda dağılan kurabiyeler oldu. Yapımı ise oldukça pratik. Çok az malzemeyle, kısa sürede bir tepsi kurabiyeyi yapıverdim.

 

İşte tarifi:

 

 

UN KURABİYESİ

 

Malzemeleri:

 

3 tepeleme yemek kaşığı tereyağı (oda sıcaklığında, yumuşamış)

yarım çay bardağı zeytinyağı

1 çay bardağı pudra şekeri

1 çay bardağı nişasta

1 paket vanilya

aldığı kadar un

 

Üzerine: pudra şekeri

 

Yapılışı:

 

Tereyağı ve zeytinyağını bir karıştırma kabına alıp iyice karıştırıyoruz. Üzerine pudra şekerini, nişastayı, vanilyayı ve aldığı kadar unu ekleyip iyice yoğuruyoruz. Hamur, ele yapışmayacak, yumuşak bir kıvamda olmalı. Hamuru 2-3 parçaya ayırıp her bir parçayı elimizle rulo şekline getirip, üstünü yassılaştırıyoruz. 3-4 cm.lik verev şeklinde kestiğimiz hamur parçalarını yağlı kağıt serilmiş tepsiye diziyoruz (ben pastanedekilere benzesin diye şeklini böyle yaptım ama yuvarlak şekilde kurabiyeler de yapılabilir). Önceden 175 C°’ye ısıtılmış fırında kurabiyelerin üzerleri kızarmaya başlayana kadar (kurabiyeleri tam kızartmayacağız, mümkün olduğunca beyaz kalacak) pişiriyoruz. Fırından çıkıp soğuyan kurabiyelerin üzerine pudra şekeri serpip servis ediyoruz.

 

Afiyet olsun:).

 

TAVUKLU ŞEHRİYE ÇORBASI

Mayıs 8, 2009 - 3:08 pm 32 Comments

 

Baharın sonuna geldik de daha henüz şöyle rahat rahat “oh be, ısındık” diyemedik. Hala her sabah ne giyeceğimi şaşırıp duruyorum, tedbirli davranıp yanıma ilave hırka almadan çıkmıyorum.

Bu serin havaların da güzel bir yanını bulabilirim elbet. Mesela; bu sayede hala çeşit çeşit sıcacık çorbalarla içimizi ısıtabiliyoruz. Çorbalar benim en sevdiğim yiyeceklerdendir. Hatta benim için yeterli tek öğün bile olabilir çoğu zaman. Çorbaların midemi rahatlattığını hissederim hep..

O zaman havalar iyice ısınmadan, çorba yapmaya devam:)..

 

Bugün burada, en sevdiğim çorbalardan birinin tarifini vermek istiyorum. Mis gibi tavuk suyuna şehriye çorbası. Benim gibi acı seviyorsanız içindeki acı biber salçası miktarını artırabilirsiniz.

 

İşte dumanı üzerinde çorbamın tarifi:

 

TAVUKLU ŞEHRİYE ÇORBASI

 

Malzemeleri:

 

1 adet tavuk göğsü

1 su bardağından 1 parmak eksik arpa şehriye

2 yemek kaşığı zeytinyağı

1 yemek kaşığı domates salçası

1 tatlı kaşığı acı biber salçası

yarım demet maydanoz

tuz

 

Yapılışı:

 

Öncelikle tavuk göğsünü 4-5 bardak suyla haşlıyoruz. Haşlanan tavukları minik parçalara didikliyoruz. Diğer tarafta zeytinyağında salçaları kavuruyoruz. Kavrulan salçalara tavuğun haşlama suyunu ilave ediyoruz ve kaynamaya bırakıyoruz. Su kaynayınca içine tavukları ve şehriyeyi ilave ediyoruz. Tuz ile tatlandırıyoruz.  Şehriyeler pişene kadar kaynatmaya devam ediyoruz (bu aşamada gerekirse kaynar su ilavesi yapılabilir). Çorba pişince ocağı kapatıp, çorbaya ince ince kıydığımız maydanozları ilave edip, tencerenin kapağını kapatıyoruz. Maydanozlar bu şekilde yumuşayıp çorbayla bütünleşiyor.

Çorbayı sıcak sıcak servis ediyoruz.

 

Afiyet olsun:)).

 

Herkese güzel bir haftasonu diliyorum….

ÇİLEKLİ KALP TART:)

Mayıs 5, 2009 - 3:19 pm 32 Comments

 

Çok uzun zamandır denemek istediğim bir tarifti “Kalp Şeklinde Çilekli bir Tart”. Zaten bu ne yapacağını belirleme işi hallolunca gerisi kolay oluyor. Sadece tartımı yapım zamanlarım hayli yoğun bir döneme denk geldi. Bu yüzden ben tart hamurumu ilk gün yoğurup kalıba yerleştirip buzdolabına kaldırdım. Ancak ertesi gün pişirebildim. Kreması ve süslemesi ise bir diğer güne sarktı. Normalde hepsi birkaç saatte yapılacak bir tarif.  

 

 

 

İşte tarifi:

 

ÇİLEKLİ TART

 

 

Malzemeleri:

 

Tabanı için:

 

2.5 su bardağı un (ben yine tam buğday unu kullandım)

3 yemek kaşığı tereyağı (soğuk olacak)

yarım su bardağı pudra şekeri

1 fiske tuz

1 yumurta

 

Kreması için:

 

3 su bardağı süt
1 yumurta sarısı
yarım su bardağı toz şeker

2 yemek kaşığı un
1 yemek kaşığı nişasta

1 paket vanilya

 

üzerine:

 

çilek

1 paket Dr. Oetker tart jölesi

 

Yapılışı:

 

Tereyağını, şekeri, tuzu ve unu bir karıştırma kabında biraz yoğuruyoruz. Daha sonra yumurtayı da ekleyip pürüzsüz bir hamur elde ediyoruz. Hamuru buzdolabı poşetine alıp yarım  saat buzdolabında dinlendiriyoruz.

Daha sonra hamuru alıp merdaneyle tart kalıbından 3-4 santimetre daha büyük olacak şekilde açıyoruz. Hamuru yağlanıp unlanmış tart kalıbına bastırarak yerleştiriyoruz. Hamurun kenar yüksekliği kalıbın kenarları yüksekliğinde olacak. Yerleştirdiğimiz hamura çatalla delikler açıp buzdolabına koyuyoruz ve 1-2 saat daha dinlendiriyoruz (benimki mecburen 1 gün kadar dinlendi:)). 180 dereceye ısıtılmış fırında buzdolabından çıkardığımız tart hamurunu üzeri iyice pembeleşene dek pişiriyoruz. Pişen tart hamurunu fırından çıkartıp soğutuyoruz.

Diğer yanda vanilya hariç diğer bütün krema malzemelerini bir tencereye alıp sürekli karıştırarak pişiriyoruz. Krema kaynayıp kıvam aldıktan sonra ocağın altını kapatıp vanilyayı ekliyoruz. Ara sıra karıştırarak kremayı da soğutuyoruz. Soğuyan kremayı tart tabanına yayıp üzerine çilekleri diziyoruz. Tart jölesini üzerindeki tarife göre yapıp çileklerin üzerine azar azar akıtıyoruz (tart hemen yenecekse jöle kullanmaya gerek olmayabilir).

Tartı buzdolabında soğutup, dinlendirip (inanın ben şu tart kadar dinlenemiyorum:)) servis ediyoruz.

 

Afiyet olsun:).

 

Alttaki resimdeki ise bir pazar kahvaltısı için yaptığım yumurtalı ekmekler. Bunun için bir yumurtayı çırpıp içine biraz tuz ve susam serptim. Şekilli kestiğim tost ekmeklerini yumurtaya iyice bulayıp çok az zeytinyağı dökülmüş tavada kızarttım. Tadı müthişti, görüntüsü de çok şirin:).

 

HAFİFLETİLMİŞ PATATES OTURTMASI

Mayıs 4, 2009 - 2:42 pm 26 Comments

 

Bugün, geçen hafta yaptığım Hafifletilmiş Patates Oturtma tarifimi eklemek istiyorum. Malum önümüz yaz, bedene fazladan kilo eklemeye gerek yok değil mi:)? Aslında ben genelde fazla kızartma yemediğimden kızartılarak yapılan çoğu yemeği buradaki gibi fırında yapıyorum, lezzette de bana göre hiçbir fark olmuyor. Oturtma için de patatesleri kızartmak yerine üzerlerine biraz zeytinyağı sürerek fırınladım.

 

İşte hafif oturtmamın tarifi:

 

 

HAFİFLETİLMİŞ PATATES OTURTMASI

 

Malzemeleri:

 

4-5 adet patates

200 gr yağsız dana kıyma

2 yemek kaşığı zeytinyağı (biraz da patateslere sürmek için)

1 adet orta boy kuru soğan

2 diş sarımsak

1 yemek kaşığı domates salçası

1 tatlı kaşığı acı biber salçası

tuz

karabiber

 

 

 

Yapılışı:

 

Öncelikle patatesleri soyup halka halka doğruyoruz. Patates halkalarını yağlı kağıt serilmiş tepsiye dizip üzerlerine fırçayla zeytinyağı sürüyoruz. 200 C°’ye ısıtılmış fırında patatesler kızarana kadar pişiriyoruz. Diğer yanda yemeklik doğranmış soğanları, küçük küçük doğradığımız sarımsakları ve kıymayı 2 kaşık zeytinyağıyla kavuruyoruz. Kıyma kavrulunca salçaları da ekleyip karıştırıyoruz. Salçalar da kavrulduktan sonra bu kıymalı karışıma kaynar su ekleyip daha cıvık bir sos haline getiriyoruz. Tuz ve karabiberle bu kıymalı harcı tatlandırıyoruz. Ayrı bir tencereye kızaran patatesleri bir sıra şeklinde diziyoruz. Patateslerin üzerine bir sıra da kıymalı harçtan döküyoruz. Bu şekilde (1 sıra patates, 1 sıra kıyma) bütün malzemeler bitene kadar tenceremize yerleştiriyoruz. Bu malzemelerin üzerini geçmeyecek kadar kaynar su ilavesi yapıp kısık ateşte bir süre daha pişiriyoruz.

 

Afiyet olsun:).