Archive for Ocak, 2012

KURU MEYVELİ BİSCOTTİ

Ocak 27, 2012 - 1:57 pm 20 Comments

Dışarıda lapa lapa kar yağıyor…

Üzerine yakışan, beyaz giysisini bir süre daha çıkarmamaya karar vermişken bu şehir, bize de bunun tadını doyasıya çıkartmak düşüyor. Kış keyfi deyince benim aklıma sıcak içecekler geliyor ilk olarak.

Sıcak içecekler kış manzarasının keyfini çıkarırken olmazsa olmazlardan bence. Eh, onlar da kuru kuru gitmez şimdi değil mi:)? Mesela ince belli bardakta sıcacık bir çayla, ya da dumanı üstünde, mis gibi kokan bir fincan kahveyle çok güzel gidecek bir şey biliyorum ben; Biscotti:).

Daha önce de farklı bir çeşidini yapıp tarifini paylaşmıştım. Bu sefer evdeki malzemeleri değerlendirerek yine oldukça bol malzemeli kurabiyeler elde ettim.

Önceki yapışımdan farklı olarak, hamuru bu kez ilk aşamada dörtgen bir fırın kabında pişirdim. Daha sonra dilimleyip ikinci pişirmeye geçtim. Önceki yapışımda hamuru ikiye bölüp iki uzun rulo haline getirip, fırın tepsisinde pişirip daha sonra dilimlemiştim. Bu seferki yöntem açıkçası daha pratik geldi bana.

Bu kurabiyeler benim favorilerim arasında. Bir kere, uzun süre dayanıyorlar çünkü iki kez piştikleri için nemli kalmıyorlar. İkincisi, her zaman için kıtır tatları seven birisi olduğumdan bu özelliğiyle de bu kurabiyeler benim gönlümü fethediyorlar;).

İşte Tarifi:

KURU MEYVELİ BİSCOTTİ

Malzemeler:

3 adet yumurta

1 su bardağı toz şeker

yarım su bardağı zeytinyağı

1 su bardağı süt

5 adet çekirdekleri çıkarılmış erik kurusu

5 adet gün kurusu kayısı

1 avuç çekirdeksiz üzüm kurusu

1 avuç dövülmüş kabuksuz badem

1 avuç dövülmüş fındık

1 avuç dövülmüş ceviz

1 paket kabartma tozu

1 paket vanilya

aldığı kadar un (kek hamurundan biraz daha katı bir hamur olacak, yaklaşık 3 su bardağı kadar, ben tam buğday unu kullandım)

üzerine: susam

Yapılışı:

Öncelikle yumurtalarla şekeri, şeker eriyene kadar iyice çırpıyoruz. Daha sonra sıvıyağı, sütü, unu, vanilyayı ve kabartma tozunu sırasıyla ekleyip mikserle iyice karıştırıyoruz. Hamurun kıvamı kek hamurundan biraz daha katı olmalı. Gerekirse biraz daha un ilave ediyoruz.

Kayısıları ve erikleri ufak küpler halinde doğruyoruz. Hamur karışımına kayısıları, erikleri, üzümleri, cevizi, fındığı ve bademi ilave ediyoruz ve bir kaşık yardımıyla iyice karıştırıyoruz.

Hamur karışımını yağladığımız dikdörtgen bir fırın kabına döküyoruz (ben borcam kullandım). Hamurun üzerine susam serpiyoruz. Önceden 175C°’ye ısıtılmış fırında pişiriyoruz (yaklaşık 30-40 dk.).

Daha sonra fırından çıkartıp soğumaya bırakıyoruz. 15 dakika kadar sonra keskin bir bıçakla 1cm. kalınlığında dilimliyoruz. Dilimlerin büyüklüğünü istediğimiz şekilde ayarlayabiliriz.

Dilimlenen kurabiyeleri yağlı kağıt serili bir fırın tepsisine alıp 150C°’ye ısıtılmış fırında 10 dakika daha pişiriyoruz. Kurabiyeleri tekrar fırından çıkartıp 10 dakika soğuttuktan sonra diğer yüzlerini çevirip bir 10 dakika daha 150C°’lik fırında pişirip kurutuyoruz.

İyice kıtırlaşan kurabiyelerimiz soğuduktan sonra yemeğe hazır hale geliyor…

Afiyet olsun:)…

Not: İstediğimiz kıtırlık derecesine göre 150C°’lik fırında 10 dakikalık kurutma işlemini bir kez daha tekrarlayabiliriz.

MANTAR ÇORBASI

Ocak 16, 2012 - 12:58 pm 20 Comments

 

Bu hafta sonu Ankara yeniden bembeyaz kıyafetlerine büründü. Dün ağır ağır

düşen kar tanelerinin altında yürüyüş yapmak çok keyifliydi.

 

Bu sene sevmeye de başlıyorum galiba “kış”ı. Hala benim için kışın en güzel yanı arkasından baharın gelecek olması olsa da, bu sene keyif veriyor bana kış bile, ya da ben onu yaşamayı öğreniyorum artık:).

 

İş yerim şehrin biraz dışında, kuzeyinde kalıyor. Bu yüzden her zaman biraz daha serindir şehrin merkezine göre. Bu sabah arabanın termometresinde -8C˚’yi de gördüm en nihayet. Ankara’m iyisin hoşsun da bir de şu kuru ayazın olmasa:)..

 

Kışı sevmeyi öğreniyorum derken yine şikayet eder buldum kendimi soğuğundan:)…

 

Bu soğuğun en güzel yanlarından birisidir belki de; şöyle sıcacık, dumanı üzerinde bir kase çorbayı başka hiçbir mevsimde alamayacağımız bir hazla içirir bize kış…

 

Bu yüzden her gün çeşit çeşit çorba kaynar bizi evin tenceresinde; sıcacık, hafif acılı bir tarhanaya kimse “hayır” demez bizde, ya da bol tahıllı bir yoğurt çorbası mutlaka ikinci bir kaseyi istetir.

 

Klasik çorbalar kadar tamamen farklı malzeme birliktelikleriyle oluşturduğumuz türlü çorba denemelerine şahit olur mutfağımız. Bazen üzerine biraz kızdırılmış tereyağı gezdiririz şöyle bol biberli, bazen kızarmış ekmek kareleri konduruveririz. Çeşidine göre sunumları da farklılıklar gösterir.

 

Bense her çeşidine her mevsim “evet” diyenlerdenim çorbanın ama böyle soğuk kış günlerinde tadı bir başka oluyor doğrusu…

 

Baktım, tariflerimde mantar çorbası yokmuş. Oysa ne çok sevilir ve ne çok yenir bizim evde. Bu yapışımızda fotoğrafladım tarifini eklemek için. İşte hem pratik hem de leziz mi leziz mantar çorbamızın tarifi:

 

MANTAR ÇORBASI

 

Malzemeleri:

 

1 paket mantar (300-400 gr.)

1 yemek kaşığı tereyağı

2 yemek kaşığı zeytinyağı

2 yemek kaşığı un

1 su bardağı süt

1 yumurtanın sarısı

tuz, karabiber

 

Yapılışı:

 

Öncelikle bir tencerede unu yağlarla birlikte kavuruyoruz. Unun kokusu çıkınca yıkayıp ince ince dilimlediğimiz mantarları ilave ediyoruz ve kavuruyoruz. Mantarlar da kavrulunca üzerlerine kaynar su ekliyoruz (yaklaşık 4-5 bardak kadar). Bu şekilde mantarlar iyice yumuşayana kadar kaynatıyoruz. Tuzu ve karabiberi damak tadımıza göre ilave ediyoruz. Diğer yanda bir bardak sütle bir yumurta sarısını iyice çırpıyoruz ve kaynayan çorbaya ekleyip iyice karıştırdıktan sonra ocağı kapatıyoruz. Bu aşamada istersek bir tutam da kıyılmış dereotu ekleyebiliriz bu çorbaya o da çok yakışıyor.

 

Sıcak sıcak servis ediyoruz.

 

Afiyet Olsun:).

HOŞGELDİN 2012:) VE ABİMİN NEFİSS TATLI-EKŞİ SOSLU TAVUĞU

Ocak 2, 2012 - 3:06 pm 11 Comments

 

Günler hızlı hızlı geçiyor diye söylenirken çoğu zaman, işte bir yılı daha geride bıraktık şimdi…

 

Geride kalan yılda bırakıp (varsa) bütün hüzünleri, kızgınlıkları, kırgınlıkları şimdi gelecek güzel günlere bakma zamanı:).

 

Umarım bu yeni yıl bana, bütün sevdiklerime, aileme, dostlarıma, bu sayfaları okuyan bütün arkadaşlarıma kalplerinden geçen bütün güzellikleri, umut ettiklerini, özlemle beklediklerini getirir beraberinde.

 

Daha nice seneler bu sayfalardan böyle umut dolu, mutluluk dolu yeni yıl dilekleri yazmak dileğiyle:)..

 

Bu yılbaşı akşamı dışarıda olmayı değil, evde aileyle olmayı seçtik. Abimlerde çok güzel bir sofrada, bol kahkaha ile karşıladık yepyeni yılı:).

 

Abim bu sene, “çorbada benim de tuzum olsun” diyerek nefis bir yemek denemesi yapmış. O kadar lezzetli ve doyurucuydu ki sofradaki bazı yemekleri tatmaya yerimiz bile kalmadı. Hem abimin hem de yengemin ellerine sağlık diyor, abimin kelimeleriyle bu güzel tarifi paylaşıyorum…

 

Hep böyle neşeli sofralarda buluşmak üzere diyorum:).

 

 

TATLI-EKŞİ SOSLU TAVUK

 

 

Yapılışı:

 

Bu, yemek yapılışı üç ana kısımdan oluşuyor.

 

Öncelikle küp şeklinde kesmiş olduğumuz 750 gr. tavuk etini  (ki bu et but veya göğüs olabilir) bir kaba alıyoruz.

 

Diğer bir kapta ise 10 çorba kaşığı un ve yine 10 çorba kaşığı nişastayı (mısır nişastası olabilir) birbirine katıyoruz. Bununla beraber hamuru hazırlayabilmek için bir paket kabartma tozu ve iki adet yumurtayı un ve nişastanın üzerine koyuyoruz. Hepsini bir arada aynı kabın içerisinde karıştırıyoruz. Daha sonra belli miktarda su ilave ederek karışımın tahin kıvamına (rengi de hemen hemen bu renktir) gelene kadar incelmesini sağlıyoruz.

 

Hazırlamış olduğumuz 750 gr. tavuğu bu hamura bulayarak başka bir kabın içine alıyoruz. Daha sonra tavuğu bir miktar sıvı yağ içerisinde kızartıyoruz (tavanın tabanını kaplayacak kadar yaklaşık 3-4 çorba kaşığı sıvıyağ).Diğer taraftan da tatlı ekşili sosu hazırlamak için başka bir kap alıyoruz.
Ben tuz yerine soya sosu kullanmayı tercih ettim. Öncelikle 4 çorba kaşığı şekerin içine, 3 çorba kaşığı kadar domates salçası ve yine 4 çorba kaşığı sirke ve 4 çorba kaşığı limon suyu koyarak bir karışım elde ediyoruz. Bu karışımın içerisine iki çay kaşığı soya sosu koyarak sosu lezzetlendiriyoruz.
Tüm bu sos karışımını yaklaşık 7 dakika kadar ocağın üzerinde karıştırıyoruz. Aynen hamura yaptığımız gibi karışımı sos haline getirmek için bir miktar su koyuyoruz. Sosa arzu edilirse bir miktar karışık biber de konabilir. Ama çok fazla ilave etmek tadını bozabilir.

Yine başka bir yerde 2 adet dolmalık biber ve iki adet kırmızı etli biberi küp şeklinde doğruyoruz, bunlara kabuk kabuk ayırdığımız soğan çanaklarını yine aynı şekilde doğrayarak ilave ediyoruz. Bunun içine bir adet havucu yine ince silindirler şeklinde keserek ilave ediyoruz. İsteğe göre bu aşamada sebzelere ananas da ilave edilebilir. Bu hazırlanan sebze karışımını bir tava içerisinde, arzu edilirse bir çay kaşığı soya sosu ile, 5 dakika kadar ocakta çeviriyoruz.

 

Daha sonra sosu ve sebze karışımını kızartmış olduğumuz tavukla birlikte bir araya getirip, sıcak servis ediyoruz.
Afiyet olsun.