Archive for Şubat, 2007

KIŞIN NİMETİ PORTAKAL, PORTAKALLI CHEESECAKE

Şubat 27, 2007 - 7:25 am 26 Comments

Kış geçmeden onun nimetlerinden sonuna kadar faydalanma taraftarıyım. Bunların bellki de en önemlisi şu aralar bolca bulduğumuz ve bolca da tüketmemiz gereken “portakal”. Portakal başlı başına bile bir tatlı sayılabilir benim için (ben tam bir meyve canavarıyım:)) ama bunun yanında içinde portakal kullandığımız türlü tatlı, kek, pasta tariflerimiz vardır hepimizin. Ben de bu sefer cheesecakeimin üzerinde portakaldan bir kat olsun istedim. Cheesecakein her türünü severek yediğimiz için sık sık yaparım evde; ama genelde hep ananaslı ya da vişneli yaptığım cheesecakeimi bu sefer portakalla denedim. Bu lezzeti daha önce keşfetmediğime de pişman oldum:). Umarım siz de tarifi dener ve memnun kalırsınız.İşte tarifi:

Malzemeler:

2 paket Eti Burçak Bisküvi
2 kaşık erimiş tereyağ (kıvam için biraz da süt kullandım)
1 su bardağı süzme yoğurt
1 su bardağı tozşeker
3 yumurta
1 yemek kaşığı un
1 limon kabuğu rendesi
1 paket vanilya
1 kutu labne peyniri

Üzeri için:
1-2 portakal
1 bardak portakal suyu

1 çorba kaşığı nişasta
1-2 çorba kaşığı şeker (isteğe göre artırılıp azaltılabilir)
Yapılışı:
Bisküvileri blendırda ezip erimiş tereyağ ve sütle karıştırıp biraz katı bir hamur elde edip bunu kelepçeli bir kalıbın dibine yayıyoruz. Kalıba bastırdığımız taban hamurumuzu buzdolabına kaldırıyoruz. Yumurtaların sarılarını ve aklarını ayırıp akları kar haline gelene kadar mikserde çırpıyoruz. Diğer yanda 1 bardak şekeri, yumurta sarılarını, unu, vanilyayı ve limon kabuğu rendesini iyice çırpıp üzerine yoğurdu ve peyniri ekliyoruz tekrar iyice çırpıyoruz. Sonra yumurta aklarını tahta bir kaşık yardımıyla (akları fazla söndürmeden) diğer malzemeye ekliyoruz. Bu karışımı kalıptaki bisküvilerin üzerine döküp 160 derece fırında üzeri pembeleşinceye kadar pişiriyoruz. Sonra fırında soğumaya bırakıyoruz, kapağını açmadan. Daha sonra portakal suyunu bir tencerede nişasta ve ağız tadınıza göre biraz şekerle (şeker eklenmeyebilir de) kaynatıp katılaşana kadar pişiriyoruz. Diğer taraftan portakalları soyup; ince, yuvarlak dilimleyip bunlarla cheesecakeimizin üzerini süslüyoruz. Biraz karıştırıp ılıttığımız portakal suyu peltesini de en üst kat olarak portakal dilimlerinin üzerine döküyoruz. Oda sıcaklığına geldikten sonra bir gece buzdolabında bekletiyoruz. Ertesi gün servis ediyoruz.Herkese afiyet olsun:)…

YE#19 KEK ETKİNLİĞİ

Şubat 18, 2007 - 10:14 pm 52 Comments

Öncelikle bu ayın etkinliğine ev sahipli yapan kekevi sitesinin webmasteri Ayşenur’a çok teşekkür ediyorum. Güzel sayfasında onlarca kek tarifini bizlere ulaştırıyor olması büyük incelik.
Her ay yemek etkinliklerini büyük bir heyecanla bekliyorum. Bakalım bu ay hangi konuda neler deneyeceğiz, hangi tarifleri defterlerimize ekleyeceğiz diye merak edip duruyorum. Bu ay ise seçilen konu beni ayrıca heyecanladırdı çünkü “kekler” benim hem yapmasını hem de yemesini çok sevdiğim yiyecekler listesinin belki de en başında gelir. Nedeni tam olarak ne bilemiyorum ama sanırım bu yapmayı denediğim ilk yiyecek olmasından kaynaklanıyor. Ortaokulun başlarında hemen hemen her gün kek denemeleri yapardım. Bu denemeler sırasında kek kabarırken fırın kapağının açılmaması gerektiğini, açılırsa tüm çabanın boşa gidip kekin dümdüz olacağını ve benzeri pek çok bilgiyi acı tecrübelerle de olsa bizzat öğrenmiş oldum:). Bunca yıl sonra belki de sonuçlarına en çok güvendiğim tarifler yine kek tariflerimdir. Evdeki malzemelerle, hayal gücümü de kullanarak, göz kararı ölçülerimle çok çeşitli kekler yapmaya bayılırım.

Eh bunca zaman keklerle bu denli haşır neşir olunca, bu etkinlik için birden çok tarif vermeyi kendime bir borç bildim. Umarım tariflerimi dener ve sonuçlarından memnun kalırsınız.

YOK YOK KEKİ:)


Malzemeleri:

4 yumurta
2 adet iri havuç
10-15 adet kuru kayısı
1 su bardağı ceviz
4 tepeleme yemek kaşığı hindistan cevizi
1,5 su bardağı şeker
1 su bardağı süt
1 su bardağı sıvıyağ
1 paket kabartma tozu
1 paket vanilya
3 su bardağı un (ben tam buğday unu kullandım)


Yapılışı:

Öncelikle yumurtalarla şekeri, şeker eriyene kadar güzelce çırpıyoruz. Diğer yanda havuçları rendeleyip bir tavada havuçlar yumuşayıncaya dek soteliyoruz ve ılınmaya bırakıyoruz. Kuru kayısıları ve cevizleri ayrı ayrı robotta iyice kıyıyoruz. Daha sonra şeker yumurta karışımına sütü, yağı, havuçları, kayısıları, cevizleri ve hindistan cevizini ekleyip iyice çırpıyoruz. Unu, kabartma tozunu ve vanilyayı da eleyerek karışıma ekleyip karıştırıyoruz. Yağlanmış kek kalıbına karışımı döküp 175 dereceye ısınmış fırında 40-45 dakika pişiriyoruz.


SÜRPRIZ KEK


Bu kekin tarifini Tarif Defterindeki Lodos adlı üyenin yazısında çoktandır görüp denemek istiyordum, nasip kek etkinliğimizeymiş. Ben bu tarifteki malzemeleri artırarak biri küçük biri büyük iki baton kalıpta yaptım keklerimi. Tarifin orjinali burada. Benim değiştirerek uyguladığım şeklinin malzemeleri ise aşağıda.

hamur için:
4 yumurta sarısı
2 su bardağı şeker
yarım bardak sıvıyağ
1,5 su bardağı süt
1 su bardağı fındık kırığı
2 tepeleme yemek kaşığı kakao
4 su bardağı un (tam buğday unu kullandım)
1 paket kabartma tozu
1 paket vanilya

 

Arası için:
4 yumurta akı
4 yemek kaşığı şeker
2 çay bardağı hindistan cevizi
(tarifin aslında vişne tanesi var ama ben koymadım)

KAHVELI KAYISILI KEK


Bu tarifi gazetenin verdiği Oktay Usta ile Lezzet Yolculuğu dergisinden annem etkinliğimiz için denedi. Yalnız malzemelerde kendi damak tadımıza göre ufak değişiklikler yaptı. Aşağıda bizim yaptığımız şekliyle tarifi var.

Malzemeler:

8 adet kuru kayısı
3 adet oda ısısında yumurta
1 su bardağı toz şeker
yarım su bardağı sıvıyağ
1 su bardağı süt
3 çorba kaşığı granür kahve
1 paket kabartma tozu
alabildiği kadar un (tam buğday unu kullandık)
üzerine serpmek için fındık kırığı

Şeker ve yumurtaları mikserle iyice çırpıp şekerin erimesini sağlıyoruz. İçerisine sıvıyağ, süt ve kahveyi ekleyip karıştırıyoruz. Daha sonra kabartma tozunu ve alabildiği kadar unu (karışım boza kıvamına gelene kadar) ekliyoruz. En son küp küp doğradığımız kuru kayısıları ilave edip karıştırdıktan sonra yağlanmış kalıba döküp, üzerine fındık kırığı serpip, 170 dereceye ısıtılmış fırında pişiriyoruz.

DEREOTLU PEYNIRLI KEK

Bu da kayısılı kek gibi aynı dergiden annemin denediği tuzlu bir kekin tarifi. Tarif Oktay Ustadan ama tabiki biz yine değişiklikler yaptık. Tarifin alttaki hali bizim yaptığımız şekli.

Malzemeler:

3 adet yumurta
1 su bardağı rendelenmiş kaşar peyniri (biz dil peyniri kullandık)
1 çorba kasesi beyaz peynir (biz hellim peyniri rendesi kullandık)
1 tutam dereotu
1 büyük çay bardağı sıvıyağ
1 çay bardağı süt
1 tatlı kaşığı tuz
1 paket kabartma tozu
aldığı kadar un

Yapılışı:

Öncelikle yumurtayı, sütü, yağı mikserle iyice çırpıyoruz. Daha sonra karıştırmaya tahta kaşıkla devam ediyoruz. Dereotu ve peynirleri de ilave edip karıştırıyoruz. Bu karışıma kabartma tozunu, tuzu ve aldığı kadar unu ilave edip biraz katı kıvamlı bir hamur oluşturuyoruz. Yağladığımız kalıbın içini çekilmiş cevizle kaplayıp kek kar
ışımımızı boşaltıyoruz. Üzerini kaşıkla düzeltip 170 dereceye ısınmış fırında pişiriyoruz.

KARAMELLI KALP KEK
Ben burdaki ölçülerle biri büyük biri daha küçük iki kalp kek kalıbıyla yaptım keklerimi. Bu ölçü orta büyüklükte borcam bir tepsi için uygun bir ölçü olacaktır. Kekin tarifi daha önce verdiğim Klasik Kek tarfimle aynı, yalnızca kekin içine üzüm koymadım çünkü kekteki baskın tadın karamel tadı olmasını istedim.


Bu kekte farklı olarak 2 kaşık tereyağını tavada eritip içine yarım bardak kadar toz şeker ilave ettim ve beraber erittim. Daha sonra yağlı kağıt serdiğim kalıba karameli döküp üzerine ceviz ve fındık kırıkları serpiştirdim. Karamel donunca üzerine kek karışımımı döküp 175Cº’de 40-45 dakika kadar pişirdim.

Ben kek yapmayı çok seviyorum ve bu konuda hayal gücüm sınırsız:). Bu gidişle gelecek aylarda daha nice farklı kek tariflerini bu sayfalarda göreceksiniz sanırım:).

Herkese afiyet olsuunnn:)…

LAHANA SARMASI

Şubat 12, 2007 - 10:44 pm 6 Comments

Babamın favori yemeklerindendir lahana sarması. Hani herkesin bir “her gün olsa yerim” dediği yemek vardır ya, babamınki de lahana sarmasıdır:).
Geçen hafta annem yaptı bu güzel yemeği. Babamın mutluluğunu tahmin edersiniz:). Ben de hemen annemden yapılışını öğrendim. Gözümde büyüttüğüm gibi zor değilmiş aslında.

İşte tarifi.. Siz de sevdiklerinize bu dolmalarla lezzetli bir sürpriz yapabilirsiniz:)..

Malzemeleri:

1 adet ortaboy lahana
1 adet ortaboy soğan (rendelenecek)
yarım kilo orta yağlı dana kıyma
2 kahve fincanı pirinç
yarım demet maydanoz
2 tatlı kaşığı kuru nane
1 tepeleme yemek kaşığı salça
2 yemek kaşığı sıvıyağ
tuz
karabiber
toz kırmızı biber

Yapılışı:

Lahana yapraklarını tek tek ayırıp, yıkadıktan sonra tuzlu suda haşlıyıp, süzüyoruz. Lahana dışındaki tüm malzemeleri çiğden karıştırıp iç harcımızı hazırlıyoruz. Tencerenin dibine lahananın damarlı, sert bölümlerini diziyoruz ki sarmalar dibe yapışıp dağılmasın. Daha sonra lahana yapraklarının içine harcı koyup istersek muska böreği sarar gibi, ya da yaprak sarmasını sardığımız şekilde sararak tencereye diziyoruz. En üste yine lahananın sert kısımlarını koyup üzerine bir tabak kapıyoruz (bunda amaç; sarmaların suyla birlikte dağılmalarını engellemek). Lahanaların üzerine gelecek kadar sıcak su koyup kaynamasını sağlıyoruz, kaynadıktan sonra kısık ateşte sarmaları pişiriyoruz. Servis yaparken üzerine limon suyu dökünce gerçekten çok güzel oluyor. (Benim gibi acı severlerdenseniz yerken üzerine bol pul biber serpmenizi tavsiye ederim).

Herkese afiyet olsun..

AŞURE

Şubat 12, 2007 - 9:11 pm 10 Comments

Aşure ayını çok seviyorum. Bu sevgi sadece aşureyi sevmemden kaynaklanmıyor tabi:), genel olarak “paylaşım”ın ne güzel bir değer olduğunu hissettiriyor bana. Emek vererek hazırlanan, içine sevginizi de kattığınız bir kase aşure ile komşunuzun, akrabanızın kapısını çalıyor olmak; fiziki bir paylaşım olmasının ötesinde, bize insan olduğumuzu hissettiren duyguların da paylaşımını sağlıyor böylece.
İlk bireysel aşure denememi geçen sene yapmıştım. Sonuç oldukça memnun ediciydi. Bu sene ise annemle beraber girdik aşure yapım işine. Biz biraz da kalabalık bir aile-akraba topluluğu olduğumuzu da hesaba katarak bolca yapalım istedik. Sonuçta ölçüyü bir hayli kaçırmışız (5 tencere aşure yaptık:)) ama inanın hepsi de dağıtıldı, hepsi de yendi:).

Ben şimdi burda aşuremizin tarifini ince ayrıntılarıyla yazmayacağım (zira malzeme miktarlarımız da genelde göz kararıydı) ama aşuremizde kullandığımız malzemeleri ve aşuremizin fotoğrafını yayınlamak istiyorum. Malzemelerin içinde özellikle portakal kabuğuna dikkatinizi çekmek istiyorum çünkü şimdiye kadar incelediğim diğer aşure tariflerinde rastlamamama rağmen bence bizim aşuremizin güzel aromasını veren en önemli malzemesiydi. Tarifteki portakal kabuklarını bir gece önceden hazırladım ben. Bunun için iki portakalın kabuklarını soyup iç kısımdaki beyaz tabakasını bıçakla çıkardım ve kabukları yarım santime 1-2 milim ebatlarında doğradım (evet, üşenmeden yapabildim bunu:)).

İşte bizim aşuremizin malzemeleri:

Buğday
Pirinç
Nohut
Kuru fasulye
Portakal kabuğu
Kuru kayısı
Kuru incir
Kuru üzüm
Şeker
Su
Nişasta

Üst Süslemesi:

Tarçın
Hindistancevizi
Ceviz
Fındık
Antepfıstığı

(Tamam kabul ediyorum üst süslemesini biraz abarttım:), ama inanın böyle aşurenin lezzetine lezzet katılıyor, tek sorun çektiğim fotoğraflarda üst süslemesinin yoğunluğundan aşurenin içeriğinin fazlaca belli olmaması oldu).

Afiyet olsun:)

SUCUKLU TOMBİK POĞAÇALAR

Şubat 7, 2007 - 3:12 pm 13 Comments


Bu poğaçalara bu komik ismi yine ben buldum tabi:). Adında sucuk olmasına karşın istenen her türlü içle yapılabiliyor. Tombiklik de poğaçaların kabarış şekli ve yuvarlaklığından geliyor (bkz. Fotoğraf:))

Bu poğaça annemin en klasik ve en sevilen poğaçasıdır. Lezzeti kadar pratikliğiyle de bizim favori tariflerimizdendir. Ani misafir baskınlarında annem hep bu poğaçaları yapar. Dün de annemle beraber bu poğaçalardan yaptık. Ben de fotoğraflarını çekip tarifini bir an önce buraya taşımak istedim.

Ağızda dağılan kıvamıyla, farklı içlerle deneyebileceğiniz bu tariften memnun kalacağınızı garanti edebilirim.


Malzemeleri:

2 yemek kaşığı margarin (mümkünse Becel kullanmanızı öneririm)
1 çay bardağı sıvıyağ
1 çay bardağı ılık su
2 yemek kaşığı sirke
2 yumurta (birinin sarısı üzerine sürmek için ayrılacak)
1 paket kabartma tozu
2 çay kaşığı tuz
alabildiği kadar un

içi için: poğaça sayısı kadar dairesel dilimlenmiş sucuk

Yapılışı:

Sıvıyağı, margarini, suyu, tuzu ve yumurtayı bir yoğurma kabında elimizle iyice karıştırıyoruz. Bu karışımın üzerine kabartma tozunu döküp üzerine sirkeyi ilave ederek köpürmesini sağlıyoruz. Daha sonra hamur kulak memesi kıvamına gelecek kadar un ekleyip yoğuruyoruz ve yarım saat dinlenmeye bırakıyoruz. Daha sonra hamurdan ceviz büyüklüğünde parçalar koparıp elimizde açarak, içine bir parça sucuk koyuyoruz ve hamuru kapatıp tekrar elimizde yuvarlıyoruz (böylece sucuk hamurun içine gömülmüş oluyor). Yağlı kağıt serilmiş tepsiye dizip üzerine yumurta sarısı sürerek 180 dereceye ısıtılmış fırında üzerleri kızarana dek pişiriyoruz.

Herkese afiyet olsuuuun:)..