BİRİNCİ YAŞ:) NİCE SENELERE..
Özenle hazırlanmış bir tabak salatayı harika bir öğün yerine koyacak denli sebze düşkünleri beni anlar.. Hele de zeytinyağlılar vazgeçilmez yemek seçeneklerindendir bizler için.
İşte buyrun, hafif zeytinyağlılara iki örnek daha..Üstelik birisi çok da pratik bir yemek. Brokoliyi genelde sarımsaklı yoğurtla salata şeklinde tüketiriz biz, üstelik bol bol da girer mutfağımıza. Gerçekten çok sağlıklı bir sebze (ve onca brokoli sevmeyen olmasına rağmen bana göre gerçekten lezzetli bir sebze:)). Bu sefer brokolinin hafif, zeytinyağlı bir yemeğinin tarifini veriyorum.
Diğer zeytinyağlımız; Yaprak Sarma, diğerine göre çok daha uğraştırsa da bu uğraşı sonucunda elde edeceğiniz lezzete her zaman değer:).
Buyrun tariflerini:
ZEYTİNYAĞLI BROKOLİ:
1 kutu brokoli
3 adet orta boy soğan
2 adet havuç
1 adet limon
2 yemek kaşığı zeytinyağı
1 adet kesme şeker
tuz
Yapılışı:
Öncelikle zeytinyağında piyazlık doğradığımız soğanları ve ince uzun doğradığımız havuçları iyice kavuruyoruz. Brokolileri küçük çiçeklere ayırıp soğan ve havuca ilave edip hepsini bir süre daha kavuruyoruz. Limon suyunu, şekeri ve tuzu ilave edip 1 su bardağı kadar da kaynar su ekleyip sebzeler yumuşayana kadar pişiriyoruz. Daha sonra servis tabağına alıp, soğuttuktan sonra servis ediyoruz.
Yaprak sarmasının içi daha önce tarifini verdiğim Zeytinyağlı Biber Dolmasıyla aynı, tek fark olarak içine kuş üzümü eklemiyoruz. Ben sarmalar için salamura yaprak kullandım. Öncelikle yaprakları ılık suda (arada suyunu değiştirerek) birkaç saat bekletiyoruz ki fazla tuzunu versin. Sonra yaprakların suyunu süzdürüp sarma işlemine geçiyoruz. Bütün sarmaları sarıp aralıksız olarak tencereye dizdikten sonra sarmalar pişerken dağılmasın diye üzerlerine bir tabak kapıyoruz. Üzerlerini azıcık geçene kadar sıcak su ve biraz da zeytinyağı ekleyip kısık ateşte pişiriyoruz. Ve yine iyice soğuttuktan sonra sarmalarımız servise hazır hale geliyor.
Afiyet olsun:).
Malzemeler:
1kg süt
5 yumurta
1 bardak şeker
1 vanilya
5 kaşık şeker+2 kaşık su
5 kaşık şeker ve suyu tavada karamel haline getirin.Çok hızlı ateşte yapmayın şeker yanmasın.Isıya dayanıklı kaselerimizi su dolu tepsiye yerleştirip karamel soğumadan paylaştırın.Sütü ılık olacak şekilde ısıtın.Şekeri ve vanilyayı ekleyin karıştırın.Oda sıcaklığındaki yumurtaları teker teker süte ekleyip çok aşırı olmayacak şekilde karıştırın.Homojen bir karışım elde edince karıştırmayı bırakın.Dibinde karamel olan kaselere sütlü karışımı paylaştıralımve 160C ısınmış fırında 45-50 dk. pişirelim. Fırından çıktığında hafif sulu gibi görünen krem karamel buzdolabındaolması gereken formu alıyor. Oda sıcaklığına gelen krem karamellerimizi buzdolabında en az 6 saat kadar soğutalım ve servis yapalım.Servis yaparken kase ile krem karamel arasını bıçakla geçer ve kasenin üzerine servis tabağınızı kapatıp ters çevirirseniz kolaylık oluyor.
Buradan tekrar Oya’ya bu güzel ve hafif (bknz. İkinci fotoğraf; krem karamelim kelebekli tabak içinde uçacakmış gibi duruyor:)) tatlı tarifi için teşekkür ediyorum.
Herkese iyi haftasonları diliyorum:).
Eveeet, işte yeni bir ay ve yeni bir YE etkinliği daha geldi. Bu ayın konusu Karadeniz’in doğası ve insanı kadar güzel olan yemekleri.
Etkinliğe güzel blogunda ev sahipliği yapacak olan Yeşim’e şimdiden misafirperverliği için çok teşekkürler ediyorum. Eminim bu etkinlik sayesinde çok zengin bir Karadeniz Yemekleri arşivimiz olacak.
Benim tarifim yıllar önce teyzemden öğrendiğimiz ve yıllardır severek yapıp yediğimiz Karalahana Çorbası.
KARALAHANA ÇORBASI
1 adet orta boy soğan
2 diş sarımsak
1 bağ kara lahana
2 yemek kaşığı sıvıyağ
2 yemek kaşığı mısır unu
2 yemek kaşığı domates salçası
yarım su bardağı haşlanmış barbunya
yarım su bardağı haşlanmış mısır (ben konserve mısır kullandım)
tuz
Yapılışı:
Öncelikle küçük doğradığımız sarımsakları ve yemeklik doğradığımız soğanları yağda kavuruyoruz. Kavrulan soğanlara mısır ununu da ekleyip pişirmeye devam ediyoruz. Sonra salçayı da ekleyip kokusu çıkana kadar kavuruyoruz. Diğer yanda karalahanaları yıkayıp ince ince kıyıyoruz ve tencereye ilave ediyoruz. Hepsini bir süre karıştırdıktan sonra üzerlerini geçecek kadar kaynar su ilave ediyor, çorba kaynadıktan sonra da tuz, haşlanmış barbunya ve mısırları ekliyoruz. Hepsini yumuşayana kadar pişirdikten sonra servis yapıyoruz.
Herkese afiyet olsun..
Dün sinemada bu filmi izledik; Ratatouille (Ratatuy)…Tüm ideali aşçı olmak olan sevimli bir farenin öyküsü…”Fare de sevimli mi olurmuş?” demeyin ve mutlaka izleyin:). Animasyon teknolojisi ne kadar gelişmiş, bu filmle daha iyi anladım.
Mutfakla ilgilenen, değişik tatların bir araya gelip nasıl da masalsı lezzetler oluşturabileceğini bilen herkes mutlaka bu filmi görmeli. Hoşça vakit geçireceğinizi garanti edebilirim:).
İşte filmin internet adresi de bu.
Gelelim bu yazımın tarifine…
Zeytinyağlı biber dolması klasik bir tarif ama her zeytinyağlı yemek gibi bizim evde çok sevilerek yenir.
Herkesin kendine göre bir zeytinyağlı dolma tarifi vardır ya işte bu da benimki:
ZEYTİNYAĞLI BİBER DOLMASI
Yapılışı:
Öncelikle kuşüzümlerini bir kasede ıslatıp yumuşatıyoruz. Soğanları irice rendeleyip, dolmalık fıstıklarla beraber zeytinyağında kavuruyoruz. Sonra yıkanmış pirinci ekleyip hepsini tekrar bir süre daha kavuruyoruz. Yenibaharı, tarçını, kuşüzümünü, şekeri ve tuzu ekleyip hepsini iyice karıştırıyoruz. Pirinçlerin üzerine çıkacak kadar kaynar su ekleyip kısık ateşte dolma içimizi pişiriyoruz. Ocağın altını kapatınca kuru naneyi de ekliyoruz ve üzerini kapatıp demlenmeye bırakıyoruz. Dolma içi soğuduktan sonra içlerini temizlediğimiz dolmalık biberlere dolduruyoruz ve üzerlerini birer parça domates ile kapatıyoruz. Bir tencereye dolmaları tek sıra halinde dik şekilde dizip, dolmaların yarısına gelecek kadar kaynar su ekledikten sonra dolmaları pişiriyoruz. Pişen dolmaları bir kaba alıp soğuttuktan sonra servis yapıyoruz.
Afiyet olsun:).
Ramazan denince akla ilk gelen tatlılardandır güllaç. Bizim evde de bol bol yapılır ve severek yenir. Hatta bana kalsa sadece Ramazan değil her ay güllaç ayı olmalıdır:) (tabi o zaman da bu kadar özel olmazdı).
Genelde klasik, cevizli şekilde yaptığım güllacı bu kez biraz değiştirmek istedim; içine ceviz dışında, koyuca pişirdiğim bir kat muhallebi döktüm. Sonuç güzeldi ama hayal ettiğim “değişik”likte bir güllaç da olmamıştı hani. Yine de severek yendi. Ama değişik güllaç denemelerim sürecek.. Heh heh hee (hain çizgi film gülüşlerinden):)).
MUHALLEBİLİ GÜLLAÇ
Malzemeleri:
(Ben orta boy dörtgen bir borcama yaptım güllacımı, malzemeler bu ölçüye göre.)
Muhallebi İçin:
3 su bardağı süt
yarım su bardağı şeker
1 tepeleme yemek kaşığı nişasta
2 tepeleme yemek kaşığı un
Ayrıca:
4 adet güllaç yaprağı
1 litre süt
1 su bardağı şeker
1 su bardağı iri dövülmüş ceviz
istenilen miktarda gülsuyu
Süslemek İçin:
Çekilmiş ceviz, antep fıstığı, fındık, file badem, nar taneleri (bende yoktu:( )
Yapılışı:
Ağzımızın tadı hep yerinde olsun. Afiyet olsun:)..