Archive for the ‘DOLMALAR’ Category

ZEYTİNYAĞLI, NAR EKŞİLİ KURU BİBER DOLMASI

Şubat 27, 2013 - 10:56 am 16 Comments

Bugün benim en sevdiğim tariflerden birini paylaşmak istiyorum.

Hani “her gün olsa yerim” deriz ya, işte o tanıma uyuyor bu tarif benim için. Kuru biber, kuru patlıcanla yapılan dolmaları ister etli olsun, ister zeytinyağlı, bol ekşili olursa daha fazla seviyorum galiba. Bu tarifte de bolca nar ekşisi ile bu lezzeti yakalayabiliyoruz. Eğer benim gibi acı da seviyorsanız bu ekşiye biraz da acıyı eşlik ettirip doyumsuz bir lezzet yakalamanız mümkün…

İşte Tarifi:

Zeytinyağlı, Nar Ekşili Kuru Biber Dolması

Malzemeleri:

kuru dolmalık biber (kişi sayısına göre istediğiniz adette, biz 15 biber kullandık)

biber sayısı kadar yemek kaşığı pirinç (15 bibere 15 yemek kaşığı pirinç)

1 adet büyük boy soğan
3 diş sarımsak

2 yemek kaşığı biber salçası (acı sevenler acı biber salçası kullanabilir)
2 tatlı kaşığı kuru nane
2 adet kesme şeker

5 yemek kaşığı nar ekşisi (3 yk. iç malzemenin içine, 2 yk. dolmaların üzerine)
yarım çay bardağı zeytinyağı
tuz

Yapılışı:

Öncelikle kuru biberleri yıkayıp, üzerlerini geçecek kadar su ilavesiyle haşlıyoruz (ne çok diri ne çok yumuşak olmamalılar, yaklaşık 15 dakika kadar). Haşlanan kuru biberleri soğuk suya tutup suyunu süzüyoruz.

Diğer yanda kuru soğanı incecik, yemeklik doğrayıp tencereye alıyoruz, sarımsakları minik minik doğrayıp soğanlara ilave ediyoruz ve zeytinyağıyla kavuruyoruz. Yıkanmış pirinçleri de ekleyip kavuruyoruz, ardından salçayı ilave edip bir süre daha karıştırıyoruz. Tuz, şeker ve nar ekşisinin 3 kaşığını ilave edip karıştırıyoruz. Pirinçlerin üzerine çıkacak kadar kaynar su ekleyip kısık ateşte dolma içimizi pişiriyoruz. Ocağın altını kapatınca kuru naneyi ekleyip hafifçe karıştırıp, üzerini örterek dolma içini demlenmeye bırakıyoruz.

Dolma içi soğuduktan sonra kuru biberlere dolduruyoruz ve bir tencereye dolmaları tek sıra halinde dik şekilde diziyoruz. Dolmaların yarısına gelecek kadar kaynar su ve 2 yemek kaşığı daha nar ekşisi ekledikten sonra dolmaları pişiriyoruz. Pişen dolmaları bir servis tabağına alıp soğuttuktan sonra servis yapıyoruz.

Afiyet Olsun

 

GİRİT KABAĞI (YAYLA KABAĞI) DOLMASI

Kasım 30, 2011 - 11:23 am 12 Comments

 

Bu kabakların isimleri konusunda biraz kararsız kaldım açıkçası, çoğu yerde Girit Kabağı diye geçiyor ama benim bildiğim farklı bir Girit kabağı daha var. O, bildiğimiz ince uzun kabağın minicik boyu ki onunla da harika mezeler, salatalar yapılabiliyor. Neyse, ben de internetten edindiğim bilgilerden yola çıkarak her iki ismiyle adlandırdım dolmalarımızı.

 

Gerçi bize ismi lazım değil, değil mi:)? Önemli olan bence bu kabakların harika bir yemeğe dönüşümü.. Bunu da sağ olsun canım annem gerçekleştirdi.

 

Geçen hafta sonu Pazar tezgahında bu minik, yuvarlak kabakları görünce, zihnimize onların mis gibi dumanı tüten birer dolma olmuş halinin resimleri çoktan yerleşmişti bile:)..Eh o resmi bir kere gören zihin mideye de sinyali gönderince bu kabaklarla dolma yapmak bizim için kaçınılmaz olmuştu..

 

Annem genelde, tecrübelerinden edindiği bilgilerle yemeklerinin ölçülerini hep “karardan” yapar. Ama ben yaptığı bazı yemeklerin tariflerini sitemde yayınladığımdan beri, onu bu “karardan” ölçüleri standart ölçülere çevirme mevzusuyla fazlaca sık boğaz ettiğim için bu sefer malzemeleri tek tek ölçerek yapmış:). Canım annem benim:)).

 

Eh bana da düşen, önce bu güzel dolmaların bizzat tadına bakıp (ah şu benim görev bilincim:)), fotoğraflarını çekip, tarifi yayınlamak oldu.

 

Fotoğraf çekme demişken, şu sonbahar-kış döneminde bu konuda oldukça zorlanıyorum aslında. Sabah 8′de evden çıkıp akşam 7 buçuk, 8 gibi eve gelince fotoğraf çekecek en güzel gün ışığı saatlerini yakalayamıyorum maalesef. Ben yapay ışıklarla çektiğim fotoğraflarımı beğenmediğim için (yemeğin renklerini doğru yansıtmıyor çünkü) yemek fotoğrafları çekeceğim sabahlar günün aydınlık olmasını ummaktan başka bir şey yapamıyorum. Yayınladığım tariflerin arasının açılmasının bir nedeni de bu galiba (yaşasın, kendime bir bahane daha buldum bu konuda:)).

 

Canım annecim ellerine sağlık, dolmalar nefis olmuştu:).

 

İşte tarifi:

 

GİRİT KABAĞI (YAYLA KABAĞI) DOLMASI

 

 

Malzemeleri:

 

11 adet küçük Girit kabağı

 

içi için:

 

250 gr. dana kıyma

1 yemek kaşığı domates salçası

1 kahve fincanı pirinç

1 adet orta boy kuru soğan

yarım kahve fincanı su

8-10 dal maydanoz

8-10 dal dereotu

1 tatlı kaşığı kuru nane

1 çay kaşığı karabiber

1 çay kaşığı toz kırmızı biber

tuz

 

ayrıca:

 

2 yemek kaşığı sıvıyağ

1 tatlı kaşığı domates salçası

1 tatlı kaşığı biber salçası (acı seven bir aile olarak biz acı biber salçası kullandık)

 

Yapılışı:

 

Öncelikle kabakların kabuğunu kazıyıp, yıkayıp, tepelerini kesiyoruz, içlerini oyuyoruz. Her kabağın içine elimizle biraz tuz ve toz kırmızı biber sürüyoruz.

 

Diğer yanda dolmanın içi için soğanı küçük küçük doğruyoruz, dereotu ve maydanozu da ince ince doğradıktan sonra bütün iç malzemelerini iyice karıştırıyoruz. İç malzemesine çok az su ilave ediyoruz böylece dolmalar pişince içleri sert olmuyor. Kabakları bu içle dolduruyoruz, üzerleri çok az boş kalmalı. Doldurduğumuz kabakları bir tencerede yan yana diziyoruz (tepeleri yukarı bakacak).

 

Daha sonra başka bir tencerede sıvıyağ ile domates ve biber salçasını kavuruyoruz. Kavrulunca üzerine sıcak su ekliyoruz. Bu karışımı dolmaların üzerine döküyoruz. Dolmaların yarısına kadar gelmeli, gerekirse biraz daha sıcak su ekliyoruz. Dolmaları, kısık ateşte, kabaklar yumuşayıp pirinçler pişinceye kadar pişiriyoruz.

 

Sıcak sıcak, yanında yoğurtla servis ediyoruz.

 

Afiyet Olsun…

 

ZEYTİNYAĞLI KABAK ÇİÇEĞİ DOLMASI

Ekim 16, 2011 - 6:41 pm 12 Comments

 

Yine bir haftasonunu daha geride bıraktık işte..İyice dinlenip, aileyle, dostlarla güzel zamanlar geçirdikten sonra yepyeni haftaya hazır hissediyorum kendimi. Ve tekrar işe güce kendimi kaptırmadan önce bir de tarif paylaşmak istedim bugün:).

 

Bugünkü tarifim güzel Ege’min bir yemeği; Zeytinyağlı Kabak Çiçeği Dolması. Daha önceden çok kereler yemiş ve tadına doyamamıştım. Geçenlerde markette güzelce paketlenmiş kabak çiçeklerini görünce bu lezzeti evde kendim denemek istedim. Oldukça narin kabak çiçekleriyle bu ilk denemem ummadığım kadar başarılı oldu.

 

Ben bazen düşünürüm; bazı yemekleri yapmak insanların aklına ilk nasıl gelmiştir diye..İşte bu kabak çiçeği dolması da bana aynı şeyi düşündürdü. Acaba ilk kim akıl etti bir sebzenin çiçeğini pirinçle doldurulup böyle leziz bir yemeği ortaya çıkartmayı? İşte bu bana çok ilginç gelmiştir hep. Ve acaba bir kültürü oluşturan mutfağın belli başlı yemekleri ortaya çıkana kadar kim bilir kaç tane başarısız deneme yapılmıştır.

 

Ben de alemim aslında:). Üzümünü ye, bağını sorma demişler ya vakti zamanında ne diye sorgularsam; en iyisi tadına varmak bu güzel lezzetlerimizin:)).

 

İşte mutfağımıza Ege’nin havasını taşıyan o dolmaların tarifi:

 

ZEYTİNYAĞLI KABAK ÇİÇEĞİ DOLMASI

 

 

Malzemeler:

 

15-20 adet kabak çiçeği
2 adet orta boy kuru soğan
1 su bardağı pirinç
1 küçük paket dolmalık fıstık
2 tatlı kaşığı kuş üzümü
1 tatlı kaşığı yenibahar
1 tatlı kaşığı tarçın
2 tatlı kaşığı kuru nane
2 adet kesme şeker
yarım çay bardağı zeytinyağı
tuz

 

Yapılışı:

 

Öncelikle kuş üzümlerini bir kasede ıslatıp yumuşatıyoruz. Soğanları incecik doğrayıp, dolmalık fıstıklarla beraber zeytinyağında kavuruyoruz. Sonra yıkanmış pirinci ekleyip hepsini tekrar bir süre daha kavuruyoruz. Yenibaharı, tarçını, kuşüzümünü, şekeri ve tuzu ekleyip hepsini iyice karıştırıyoruz. Pirinçlerin üzerine çıkacak kadar kaynar su ekleyip kısık ateşte dolma içimizi pişiriyoruz. Ocağın altını kapatınca kuru naneyi de ekliyoruz ve üzerini kapatıp demlenmeye bırakıyoruz. Dolma içi piştikten sonra iyice soğumasını bekliyoruz. Çünkü iç sıcak olursa zaten çok narin olan kabak çiçekleri yırtılabilir.

Dolma içi soğuduktan sonra iyice yıkayıp kuruttuğumuz kabak çiçeklerini içle dolduruyoruz ve uçlarını büzdürüp ağızlarını kapatıyoruz. Bir tencereye dolmaları dikkatlice dizip, dolmaların yarısına gelecek kadar kaynar su ekledikten sonra pişiriyoruz. Pişen dolmaları bir kaba alıp soğuttuktan sonra servis yapıyoruz.

Not: Dolmanın içi için her zaman uyguladığınız bir zeytinyağlı dolma içini de kullanabilirsiniz. Baharat oranları damak tadına göre değişebilir..

Afiyet olsun:).

Not: Bu tarifimi Hünerlieller sitesinin sahibi arkadaşımın etkinliğine yolluyorum.

ETLİ KARALAHANA SARMASI

Şubat 9, 2010 - 2:39 pm 43 Comments

 

Düşünüyorum da mutfak bakımından ne kadar şanslı bir toplumuz..Türk Mutfağı kadar çeşitli, incelikli ve lezzetli bir mutfak daha yok bence.

 

Mesela sadece dolmalarımızı bile ele alırsak onlarca çeşidi mevcut; zeytinyağlısı, etlisi kendi içlerinde, içeriklerine göre, kullanılan sebzelere göre, hatta yapıldığı yörelere göre bile çeşitlilik gösteriyor..Kimi acılı bile olabilirken, bir diğer yörede bol nar ekşilisi tercih ediliyor…

Biber, kabak gibi klasik sebzelerle yapılabildiği gibi ilk duyduğumda beni çok şaşırtan soğan dolması, pırasa dolması, patates dolması gibi çeşitler de mevcut..Birbirinden harika sarmaları da unutmamak lazım tabi; asma yaprağıyla, lahanayla, pazıyla ve daha farklı pek çok çeşit yaprakla yapılanları var..

 

Sözün özü ağzımızın tadını biliyoruz:)..Birbirine yakışan tatları bir araya getirmeyi, emek harcamaktan çekinmeden unutulmaz lezzetler yaratmayı seviyoruz..Baharatlarımızın, sebzelerimizin çeşitliliği de büyük imkan sağlıyor elbette..

 

Ben de kendi arşivime şöyle bir göz attım. Pek çok dolma tarifi paylaşmışım ama biri için fırsat olmamış şimdiye kadar; “Karalahana Sarması”…

 

Daha  önce çorbasını paylaşmıştım karalahananın. O da gerçekten çok leziz oluyor. Bu sefer sıra Etli Karalahana Sarmasında.

 

İşte tarifi:

 

ETLİ KARALAHANA SARMASI

 

 

Malzemeleri:

 

2 bağ karalahana

300 gr. Yağsız dana kıyması

1 adet orta boy kuru soğan

1 çay bardağı pirinç

2 adet domates

yarım bağ maydanoz

yarım bağ dereotu

2 tatlı kaşığı kuru nane

2 yemek kaşığı domates salçası

1 tatlı kaşığı acı biber salçası

1 yemek kaşığı nar ekşisi

1 yemek kaşığı sıvıyağ

tuz, karabiber, toz kırmızı biber

 

Yapılışı:

 

Öncelikle bir tencereye su ve bir kaşık tuz koyup kaynatıyoruz. Karalahanaları yıkadıktan sonra birkaç tanesini kaynar suyun içine atıyoruz, ters düz edip hemen çıkartıyoruz, saplarını kesiyoruz. Bütün karalahana yapraklarına aynı işlemi uyguluyoruz. Sıcak sudan çıkan yaprakları bir süzgeç üzerine alıp soğumasını sağlıyoruz.

 Diğer tarafta dolmanın içi için soğanları yemeklik doğruyoruz. Domateslerin kabuklarını soyup minik küpler halinde kesip soğana ilave ediyoruz. Pirinci de yıkayıp ilave ediyoruz. Kıymayı, ince ince doğradığımız maydonoz ve dereotunu, domates salçasının bir kaşığını, biber salçasını, nar ekşisini, sıvıyağı ve baharatları da ilave edip iyice karıştırarak iç malzemesini hazırlıyoruz.

Soğuyan karalahana yapraklarının ortadaki damarı sertse bıçakla alıyoruz. Yaprakların büyüklüğüne göre ikiye yada üçe bölüp içine iç malzemesinden koyarak sarıyoruz (kısa ve hafif şişman dolmalar olacak şekilde:)).

Dolmaları pişireceğimiz tencerenin en altına kesip ayırdığımız lahana saplarını koyuyoruz. Üzerine dolmaları diziyoruz. En üste birkaç tane karalahana yaprağı koyuyoruz ve dolmaların üzerini örtecek şekilde bir tabak kapatıyoruz (dolmalar pişerken dağılmasın diye). Diğer bir yemek kaşığı domates salçasını da kaynar suda eritip dolmaların üzerine döküyoruz (dolmaların üzerine gelecek kadar su konacak). Kısık ateşte yaklaşık 20-25 dakika kadar pişiriyoruz.

 

Sıcak sıcak, yanında yoğurtla servis ediyoruz.

 

Afiyet olsun:)…

KURU BİBER VE PATLICAN DOLMASI

Mart 30, 2009 - 2:39 pm 48 Comments

Doğanın uyanışına tanık olmak ne güzel… Baharın, her sene sanki ilk defa geliyormuşçasına sevinçle, güneş ışıklarıyla, kuş cıvıltılarıyla “işte ben geldim” deyişini duymak harika…

Birkaç gündür gerçek anlamda baharı hissetmeye başladık. Gerçi bahar kandırır, hele de Ankara’da bahar çok değişkendir; güneş çıktı, ısındık derken hava kapayıverir, sonra birden düşer sıcaklıklar. Neyse ki pek çok hastalanma tecrübesinin ardından artık fazla kaptırmıyorum kendimi bu ilk sıcaklara. Tedbiri elden bırakmıyorum, birden incecik kıyafetlere geçiş yapmak yok:).

Baharın gelişini bahçem de doya doya hissetsin diye, bahçeye çıktığımda içim açılsın diye rengarenk çiçekler aldım; kasımpatılar, sümbüller, laleler ve bir de mavi ortanca çiçeği..

Bugün bahardan bahsetmek geldi içimden, içimdeki coşkuyu aktararak büyütmek için:)…

Bu yazının sonunda benim çok severek yediğim bir yemeğin tarifini vermek istiyorum. İçindeki bambaşka tatların bir araya geldiklerinde oluşturdukları lezzet şaşırtıcı derecede güzel. Ekşisini, acısını damak tadınıza göre ayarlayarak sizin için en uygun lezzeti yakalayabilirsiniz. Ben bol acılı ve ekşili seviyorum.

İşte Kuru Biber ve Patlıcan Dolması’nın tarifi:

KURU BİBER VE PATLICAN DOLMASI

Malzemeleri:


kuru patlıcan ve kuru dolmalık biber (adetler dolma içinin miktarına göre değişiyor)

İçi için:

yarım kilo kıyma (benim kıyma %80 dana, %20 kuzu karışıktı)
1 orta boy kuru soğan
1 büyük çay bardağı (aida bardak) pirinç
yarım demet dereotu
yarım demet maydanoz

1 tatlı kaşığı kuru nane

1 yemek kaşığı domates salçası

1 yemek kaşığı acı biber salçası

2 yemek kaşığı nar ekşisi
1 yemek kaşığı sıvıyağ
toz kırmızı biber
karabiber

tuz

Üzerinin sosu için:

1 yemek kaşığı domates salçası

1 yemek kaşığı acı biber salçası

2 yemek kaşığı nar ekşisi

Yapılışı:

Kuru biber ve patlıcanları ılık suda 5-10 dakika ıslatıyoruz. Daha sonra yıkayıp, üzerlerini geçecek kadar su ilavesiyle haşlıyoruz (ne çok diri ne çok yumuşak olmamalılar). Haşlanan kuru biber ve patlıcanları soğuk suya tutup suyunu süzüyoruz.

Diğer tarafta içi için soğanları yemeklik doğruyoruz. Yıkadığımız pirinci, kıyma, sıvıyağ, soğan, nar ekşisi ve salçalarla karıştırıp, bunlara ince kıyılmış maydanozu, dereotunu ve kuru naneyi ekleyerek, baharatlarla da tatlandırarak dolma içimizi hazırlıyoruz. İçi hazırlarken biraz su ilave edip kıvamını ayarlamalıyız.

Haşlanan biber ve patlıcanlara bu içten doldurup bir tencereye ağız kısımları üste bakacak şekilde diziyoruz. 1 yemek kaşığı domates salçası, 1 yemek kaşığı biber salçası ve 2 yemek kaşığı nar ekşisini suyla inceltip dolmaların üzerine döküyoruz. Dolmaların üstüne gelecek kadar kaynar su ekliyoruz ve dolmaların üzerine bir tabak kapıyoruz. Bu şekilde, kısık ateşte dolmalarımızı pişiriyoruz..

Pişen dolmaları istersek sarımsaklı yoğurtlai, istersek sade olarak servis ediyoruz. Ve acının ekşiyle bütünleştiği bu lezzetin keyfini çıkarıyoruz…

Afiyet olsun….

HAFİF ÖĞÜNLER, ZEYTİNYAĞLILAR

Ekim 26, 2007 - 10:51 pm 4 Comments

Özenle hazırlanmış bir tabak salatayı harika bir öğün yerine koyacak denli sebze düşkünleri beni anlar.. Hele de zeytinyağlılar vazgeçilmez yemek seçeneklerindendir bizler için.

İşte buyrun, hafif zeytinyağlılara iki örnek daha..Üstelik birisi çok da pratik bir yemek. Brokoliyi genelde sarımsaklı yoğurtla salata şeklinde tüketiriz biz, üstelik bol bol da girer mutfağımıza. Gerçekten çok sağlıklı bir sebze (ve onca brokoli sevmeyen olmasına rağmen bana göre gerçekten lezzetli bir sebze:)). Bu sefer brokolinin hafif, zeytinyağlı bir yemeğinin tarifini veriyorum.

Diğer zeytinyağlımız; Yaprak Sarma, diğerine göre çok daha uğraştırsa da bu uğraşı sonucunda elde edeceğiniz lezzete her zaman değer:).
Buyrun tariflerini:

ZEYTİNYAĞLI BROKOLİ:
 

Malzemeler:

 

1 kutu brokoli
3 adet orta boy soğan
2 adet havuç
1 adet limon
2 yemek kaşığı zeytinyağı
1 adet kesme şeker
tuz

Yapılışı:

Öncelikle zeytinyağında piyazlık doğradığımız soğanları ve ince uzun doğradığımız havuçları iyice kavuruyoruz. Brokolileri küçük çiçeklere ayırıp soğan ve havuca ilave edip hepsini bir süre daha kavuruyoruz. Limon suyunu, şekeri ve tuzu ilave edip 1 su bardağı kadar da kaynar su ekleyip sebzeler yumuşayana kadar pişiriyoruz. Daha sonra servis tabağına alıp, soğuttuktan sonra servis ediyoruz.


Yaprak sarmasının içi daha önce tarifini verdiğim Zeytinyağlı Biber Dolmasıyla aynı, tek fark olarak içine kuş üzümü eklemiyoruz. Ben sarmalar için salamura yaprak kullandım. Öncelikle yaprakları ılık suda (arada suyunu değiştirerek) birkaç saat bekletiyoruz ki fazla tuzunu versin. Sonra yaprakların suyunu süzdürüp sarma işlemine geçiyoruz. Bütün sarmaları sarıp aralıksız olarak tencereye dizdikten sonra sarmalar pişerken dağılmasın diye üzerlerine bir tabak kapıyoruz. Üzerlerini azıcık geçene kadar sıcak su ve biraz da zeytinyağı ekleyip kısık ateşte pişiriyoruz. Ve yine iyice soğuttuktan sonra sarmalarımız servise hazır hale geliyor.

Afiyet olsun:).

BİR FİLM ve ZEYTİNYAĞLI BİBER DOLMASI

Ekim 7, 2007 - 2:03 pm 31 Comments

Dün sinemada bu filmi izledik; Ratatouille (Ratatuy)…Tüm ideali aşçı olmak olan sevimli bir farenin öyküsü…”Fare de sevimli mi olurmuş?” demeyin ve mutlaka izleyin:). Animasyon teknolojisi ne kadar gelişmiş, bu filmle daha iyi anladım.
Mutfakla ilgilenen, değişik tatların bir araya gelip nasıl da masalsı lezzetler oluşturabileceğini bilen herkes mutlaka bu filmi görmeli. Hoşça vakit geçireceğinizi garanti edebilirim:).
İşte filmin internet adresi de bu.

Gelelim bu yazımın tarifine…
Zeytinyağlı biber dolması klasik bir tarif ama her zeytinyağlı yemek gibi bizim evde çok sevilerek yenir.
Herkesin kendine göre bir zeytinyağlı dolma tarifi vardır ya işte bu da benimki:

ZEYTİNYAĞLI BİBER DOLMASI

Malzemeler:
Yarım kilo dolmalık biber
2-3 adet domates
2 adet orta boy soğan
1 su bardağı pirinç
1 küçük paket dolmalık fıstık
2 tatlı kaşığı kuş üzümü
1 tatlı kaşığı yenibahar
1 tatlı kaşığı tarçın
2 tatlı kaşığı kuru nane
2 adet kesme şeker
yarım çay bardağı zeytinyağı
tuz

Yapılışı:

Öncelikle kuşüzümlerini bir kasede ıslatıp yumuşatıyoruz. Soğanları irice rendeleyip, dolmalık fıstıklarla beraber zeytinyağında kavuruyoruz. Sonra yıkanmış pirinci ekleyip hepsini tekrar bir süre daha kavuruyoruz. Yenibaharı, tarçını, kuşüzümünü, şekeri ve tuzu ekleyip hepsini iyice karıştırıyoruz. Pirinçlerin üzerine çıkacak kadar kaynar su ekleyip kısık ateşte dolma içimizi pişiriyoruz. Ocağın altını kapatınca kuru naneyi de ekliyoruz ve üzerini kapatıp demlenmeye bırakıyoruz. Dolma içi soğuduktan sonra içlerini temizlediğimiz dolmalık biberlere dolduruyoruz ve üzerlerini birer parça domates ile kapatıyoruz. Bir tencereye dolmaları tek sıra halinde dik şekilde dizip, dolmaların yarısına gelecek kadar kaynar su ekledikten sonra dolmaları pişiriyoruz. Pişen dolmaları bir kaba alıp soğuttuktan sonra servis yapıyoruz.

Afiyet olsun:).

LAHANA SARMASI

Şubat 12, 2007 - 10:44 pm 6 Comments

Babamın favori yemeklerindendir lahana sarması. Hani herkesin bir “her gün olsa yerim” dediği yemek vardır ya, babamınki de lahana sarmasıdır:).
Geçen hafta annem yaptı bu güzel yemeği. Babamın mutluluğunu tahmin edersiniz:). Ben de hemen annemden yapılışını öğrendim. Gözümde büyüttüğüm gibi zor değilmiş aslında.

İşte tarifi.. Siz de sevdiklerinize bu dolmalarla lezzetli bir sürpriz yapabilirsiniz:)..

Malzemeleri:

1 adet ortaboy lahana
1 adet ortaboy soğan (rendelenecek)
yarım kilo orta yağlı dana kıyma
2 kahve fincanı pirinç
yarım demet maydanoz
2 tatlı kaşığı kuru nane
1 tepeleme yemek kaşığı salça
2 yemek kaşığı sıvıyağ
tuz
karabiber
toz kırmızı biber

Yapılışı:

Lahana yapraklarını tek tek ayırıp, yıkadıktan sonra tuzlu suda haşlıyıp, süzüyoruz. Lahana dışındaki tüm malzemeleri çiğden karıştırıp iç harcımızı hazırlıyoruz. Tencerenin dibine lahananın damarlı, sert bölümlerini diziyoruz ki sarmalar dibe yapışıp dağılmasın. Daha sonra lahana yapraklarının içine harcı koyup istersek muska böreği sarar gibi, ya da yaprak sarmasını sardığımız şekilde sararak tencereye diziyoruz. En üste yine lahananın sert kısımlarını koyup üzerine bir tabak kapıyoruz (bunda amaç; sarmaların suyla birlikte dağılmalarını engellemek). Lahanaların üzerine gelecek kadar sıcak su koyup kaynamasını sağlıyoruz, kaynadıktan sonra kısık ateşte sarmaları pişiriyoruz. Servis yaparken üzerine limon suyu dökünce gerçekten çok güzel oluyor. (Benim gibi acı severlerdenseniz yerken üzerine bol pul biber serpmenizi tavsiye ederim).

Herkese afiyet olsun..

NAR EKŞİLİ ETLİ DOLMA ve FIRIN MÜCVER

Ocak 31, 2007 - 10:43 pm 18 Comments

Geçen hafta annemin yaptığı dolmaların tarifini paylaşmak istiyorum sizlerle. Bizim her zaman yaptığımız şekilden farklı olarak bu kez bulgur ve nar ekşisi kullanmış annem. Bir de normalde hep kuru nane kullanırken bu kez taze nane ile tatlandırmış. Ben tadına baktığımda bu değişikliklerden oldukça memnun kaldım:). Umarım sizler de bu tarifi denediğinizde bizler gibi memnun kalırsınız. Benim tutumlu annem dolmada kullandığı kabak ve patlıcanların içlerini de atmamış, onların kullanıldığı güzel bir fırın mücveri yapmıştı. Onun da tarifi hemen dolma tarifinin altında.

NAR EKŞİLİ ETLİ DOLMA

Malzemeleri:

5 kabak
2 patlıcan
10 tane dolmalık biber
1 büyükçe soğan
4 diş sarımsak
1 kahve fincanı köftelik bulgur
1 kahve fincanı pirinç
yarım kilo kıyma
1 fincan nar ekşisi
yarım demet dereotu
yarım demet taze nane
yarım demet maydonoz
2 yemek kaşığı sıvıyağ
2 yemek kaşığı salça (biz biber salçası tercih ettik)
tuz
toz kırmızı biber
karabiber

Yapılışı:

Soğanı ve sarımsakları rendeliyoruz. Yıkadığımız pirinç ile bulguru, kıyma, soğan ve sarımsaklarla karıştırıp, bunlara ince kıyılmış maydanozu, dereotunu, naneyi de ekleyerek, baharatlarla da tatlandırarak dolma içimizi hazırlıyoruz. Patlıcanları alaca soyup, ikiye bölüp içlerini oyduktan sonra üzerlerine biraz tuz serperek acı sularını salmalarını sağlıyoruz. Kabakların da kabuklarını kazıyıp, ikiye bölerek içlerini çıkarıyoruz. Hazırladığımız içle dolmaları doldurarak tencereye diziyoruz. Diğer tarafta 2 yemek kaşığı sıvıyağla 2 yemek kaşığı salçayı kavurup üzerine su ekleyerek karıştırıyoruz ve bu karışımı dolmaların üzerine döküyoruz (sonuçta dolmaları yarısına gelecek kadar salçalı su karışımı dökmüş olmalıyız). En son olarak da 1 fincan nar ekşisini dolmaların üzerine gezdirip kısık ateşte dolmaları pişiriyoruz.

Gelelim annemin patlıcan ve kabak içlerini değerlendirmak için yaptığı mücverin tarifine:

FIRIN MÜCVER

Malzemeleri:
Patlıcanın ve kabağın içi.
2 tane havuç
1 tane kırmızı biber (büyük olup közlenen cinsten)
1 yumurta
1 su bardağı un
1 çay bardağı peynir rendesi (beyaz peynir ya da kaşar peyniri olabilir)
tuz
karabiber
pulbiber
5-6 dal dereotu
Yapılışı:
Önce kabak ve patlıcan içlerini, havuçları, dereotunu ve kırmızı biberi robotta iyice kıyıyoruz (ya da rendeleyerek iyice küçük parçalara ayırıyoruz). Sonra bu karışıma 1 yumurtayı, peynir rendesini, unu ve baharatları ekleyip iyice karıştırıyoruz. Karışımı yağladığımız bir fırın kabına yayıp 200 dereceye ısıtılmış fırında üzeri kızarana kadar pişiriyoruz. Mücveri, soğuduktan sonra, dilimleyerek servis yapıyoruz.

Herkese afiyet olsun:).