Bloglararası oyunları ilk gördüğümde daha benim bir blogum yoktu. O zamanlar özenerek ve yüzümde gülücüklerle takip ederdim sobelemeceleri:). Şimdi arkadaşlarım beni sobeledikçe oyunlara katılıyor ve çok da zevk alıyorum oynamaktan.
Sanırım halihazırda devam etmekte olan iki tane oyun var ve beni Defne’cim sobelemiş. Ben de onun bu nazik davetini seve seve kabul ediyor ve “alıp, kullanıp, sevdiklerimiz oyunu”na dahil oluyorum:).
Bu oyunu adı anlatıyor aslında..Yapmamız gereken; satın alıp da severek kullandığımız birkaç ürünü tanıtmak. Ben de böylece severek kullandığım birkaç ürünü sıraladım..
Fotoğraf makinem… Aslında bu tür şeylerde markadan pek anlamam pek de önem vermem; işimi görsün, sonuç içime sinsin yeter. Bu fotoğraf makinasındaki en çok hoşuma giden şeyse fotoğraflardaki renklerin canlılığı ve doğallığı oldu. Bunun farkını ise fotoğraf makinamın pilinin bittiği bir gün babamın makinasını kullanmak zorunda kalmamla anladım. Aslında babamın makinasının çözünürlüğü daha fazla olmasına rağmen fotoğraflardaki aynı doğallığı o makinayla elde edemedim. Bu fotoğraf makinasını önceden de kullanıyordum ama ne zaman ki bir blogum oldu ve yemeklerin fotoğraflarını çekmem gerekti, işte o zaman makinamın kullanmadığım pek çok özelliği olduğunu keşfettim:).
Arçelik Semaverimiz..Eğer sizler de bizim aile gibi çay koliklerdenseniz mutlaka bu semaverden bir tane edinin derim. Bu üründe teknoloji ve eskinin o semaver keyfi bir araya gelmiş. Oldukça fazla su alabilen haznesiyle saatlerce taze çay içebiliyorsunuz. Bu nasıl oluyor tam bilemiyorum ama çay gerçekten de daha uzun süre taze kalıyor. O bir köşede sessiz sessiz fokurdamaya devam ederken siz bardak bardak çayın keyfine varıyorsunuz. Hele de kalabalık bir misafir topluluğu gelince kapasitesiyle sizi oldukça rahatlatıyor. Ama sanırım bu semaveri edinmek için hayatınızda çayın önemli bir yeri olmasında fayda var çünkü ilk maliyeti bir çaydanlığa göre hayli yüksek.
Kek kalıplarım….Aslında kek yapımıyla ilgili her tür alet edevat ve malzeme benim sevdiğim mutfak gereçlerindendir. Mutfağımızı kendi ıvır zıvırlarımla fazlaca kalabalık ettiğim için ve maaşımın tamamını kek kalıplarına yatırmayı pek mantıklı bulmadığım için kendimi bu konuda biraz frenlesem de nerde değişik bir kek kalıbı görsem almak istiyorum:). Markaları değişik olan bu kalıplar, farklı zaman dilimlerinde farklı mağazalardan alınmıştı. Kek yapmayı ve kalıplarımı çok seviyoruuuum:).
Tabiki kelebek aksesuarlarım…Kelebekleri ne çok sevdiğimi blogumu ziyaret eden herkes az çok anlamıştır zaten. Üzerinde kelebek motifi bulunması bir mağazada gezerken o ürüne dikkat etmem için yeterli tek sebep belki de:)..Kelebekli tokalarım, kelebekli küpelerim, kelebek süslerim, kelebek stickerlarım, kelebek tabağım, kelebek kurabiye kalıbım…Ve daha unuttuğum benzer birçok ürün de sırf bu yüzden severek kullandıklarım arasında.
Kolye askılığım…Bu askılığı almadan önce kolyelerim bir kutu içinde dururdu ve ben her seferinde birbirine dolaşmış kolyeleri çözmeye çalışırdım. Eh, belli bir tempo içinde hayat sürdürmeye çalışan biri olunca da sadece bu işe harcanan zaman bile büyük kayıp oluyordu. Bu askılık büyük yardımcım oldu.
Gelelim kimleri sobeleyeceğime:)…Umarım arkadaşlarım Gülenay, Lavantin ve Pınar davetimi kabul eder ve Alıp, Kullanıp, Sevdiklerini bizlerle paylaşırlar.
Herkese sevgiler:)….