Archive for Ocak, 2010

CEVİZLİ SÜTLÜ İNCİR TATLISI

Ocak 25, 2010 - 8:20 pm 40 Comments

 

Kış bu sene ne kadar rahat geçiyor Ankara’da derken, o unuttuğumuz Ankara ayazı geldi, hatırlattı kendini son birkaç gündür…

 

Sevmiyorum soğuğu işte, kış insanı değilim ben. Kedi gibi de kıvrılırım kaloriferin yanına evde. Bir de sıcacık çay varsa demlikte, değmeyin keyfime…

 

En çok böyle soğuklarda aranıyor enerji verici tatlılar. Eğer siz de enerji verici olsun, ama çok da ağır olmasın, üstelik tamamen doğal malzemelerden ve şeker ilavesiz bir tatlı olsun diyorsanız şimdi vereceğim tarif tam size göre.

 

Bu tatlı geçenlerde, evde durup duran kuru incirleri değerlendirme amaçlı çıktı ortaya. İncirin kendi tadı fazlasıyla yeterli geldiği için şeker ilavesi de yapılmıyor üstelik.

 

İşte, sadece 3 malzemeyle yapılan, çok pratik ve çok da lezzetli o tatlının tarifi:

 

CEVİZLİ SÜTLÜ İNCİR TATLISI

 

 

Malzemeleri:

 

İstenilen miktarda kuru incir

Her incir için birer adet ceviz içi

İncirlerin üzerini kapamaya yetecek kadar süt

 

Yapılışı:

 

Kuru incirlerin sap kısmını kesip, açılan yerlerinden incirlerin içine, elimizle parçaladığımız birer cevizi koyuyoruz. Böylece incirlerin içi cevizle doluyor. Doldurduğumuz incirlerin sap kısmı üste gelecek şekilde bir tencereye tek sıra halinde diziyoruz. Üzerlerini örtecek kadar süt koyup, kısık ateşte, incirler tüm sütü çekinceye kadar pişiriyoruz. İncir tatlıları soğuyunca servis ediyoruz. İstenirse kaymakla da servis edilebilir..

 

Afiyet olsun:).

MANTARLI ENGİNAR

Ocak 21, 2010 - 10:03 pm 30 Comments

 

 

Sebzelerin hepsini severim de bazıları favorimdir. Bu yemekte de çok sevdiğim iki sebzeyi birleştirdim; enginar ve mantarı..Enginarı daha çok zeytinyağlı yemek şeklinde yerdik. Bu şekilde, sıcak olarak da çok hoşumuza gitti. Özellikle et yemeklerinin yanına çok yakışacak bir lezzet çıktı ortaya..

 

İşte tarifi:

 

MANTARLI ENGİNAR

 

 

Malzemeleri:

 

6 adet çanak şeklinde temizlenmiş enginar (ben markette su içerisinde satılanlardan aldım, kabuklu, taze olanlardan bulunabilirse daha iyi tabi)

2 yemek kaşığı zeytinyağı

1 adet orta boy kuru soğan

2-3 diş sarımsak

1 paket mantar (benim aldığım büyük bir paketti, biraz arttı)

3 adet domates

kaşar rendesi

tuz

karabiber

 

Yapılışı:

 

Öncelikle ayıklanmış enginarları iyice yıkayıp, bir tencereye alıyoruz. Üzerini geçecek kadar su ekleyip, enginarlar yumuşayana kadar haşlıyoruz.

Diğer tarafta bir tencereye zeytinyağını, yemeklik doğradığımız soğanı ve ince rendelediğimiz sarımsakları alıp iyice kavuruyoruz. Mantarları yıkayıp ince ince doğrayıp soğanların üzerine ilave edip suyunu salıp çekene kadar kavuruyoruz. Domatesleri soyup, küp küp doğrayıp mantarlara ilave ediyoruz. Domatesler de suyunu çekinceye kadar pişiriyoruz. Tuz ve karabiberle tatlandırıyoruz.

Haşlanan enginarların suyunu süzüp bir fırın tepsisine diziyoruz. Enginarların çukur yerine mantarlı harçtan dolduruyoruz. Üzerlerine rendelenmiş kaşar serpip 175C° fırında kaşarlar eriyip hafif kızarıncaya kadar pişiriyoruz. Sıcak sıcak servis ediyoruz.

 

Afiyet olsun:).

YABAN MERSİNİ REÇELİ

Ocak 15, 2010 - 10:58 am 32 Comments

 

Geçen haftasonu Amasra-Safranbolu kaçamağı yaptık. Haftasonunda denizi görmek biz bozkırda (yani canım Ankara’m:)) yaşayanlar için büyük nimet..Denize bakmak, kokusunu içime çekmek, martıları seyretmek bana çok iyi geldi…

 

Amasra çok güzel sahil kenti..Amasra’ya giderken Safranbolu üzerinden gittik, Safranbolu; evleri, safranlı lokumu, küçük şirin sokakları, birbirinden leziz yöresel yemekleriyle mutlaka görülmesi gereken bir yer.

 

Amasra’dayken şansımıza hava da çok güzeldi, gece bile 18C°’ydi. Akşam yemeğinden sonra limanda yürüyüş yaptık, balıkçıları izledik, martıları fotoğraflamaya çalıştım, yürüdük de yürüdük..Kısacası çok güzel bir haftasonuydu, ruhumu dinlendirdim…

 

Pazar günü dönüş yoluna geçmeden Amasra’nın pazarına uğradık. Pazar dediysem 8-10 tane teyzenin tezgahı vardı. Tezgahlarında tazecik sebzeler, meyveler, kurutulmuş yemişler, reçeller, tereyağı, yoğurt ve peynir çeşitleri vardı. Mini bir organik pazardı kısacası. Eee, bu güzellik karşısında kayıtsız kalamadık tabi, doldurduk fileleri:). Teyzemin birinin ısrarı üzerine biraz da yaban mersini aldık. Masmavi, yusyuvarlak, mini mini bu meyveden daha önce bir kez tatmıştım. Kendine has bir aroması var diğer hiçbir meyvede bulunmayan. Öyle çok çok tatlı bir meyve de değil. Üstelik pek çok da faydası varmış internetten araştırdığım kadarıyla, bu sitede daha ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz siz de.

 

Sanırım biraz yaban bir yaban mersiniydi bizimkisi:). O nasıl bir şey öyle deyişinizi duyar gibi oldum; şöyle ki bu mersinler normalden daha ufak boyutta ve iri çekirdekliydi, biraz daha olgunlaşıp tatlanması gerekiyordu belki de..Neyse hepimiz taze taze birer tane tadına baktıktan sonra reçelini yapmaya karar verdik annemle. Harika bir mor renkte ve yaban mersininin bütün aromasını taşıyan bir reçelimiz oldu..Ben bu halini daha çok sevdim Yaban Mersininin. Özellikle bir dilim Amasra ekmeğinin (oraya has sünger gibi kabarmış harika bir ekmek) üzerine lor peyniri ve onun üzerine de bu reçelden kondurarak yemesi çok leziz oluyor..Yazarken bile canım çekti:).

 

 

İşte tarifi:

 

YABAN MERSİNİ REÇELİ

 

Malzemeler:

 

1 kase yaban mersini

1 su bardağından 1 parmak eksik toz şeker

1 su bardağı su

yarım limonun suyu

 

 

 

Yapılışı:

 

Bir tencereye şekeri ve suyu alıp iyice koyulaşana kadar kaynatıyoruz. Daha sonra içine yaban mersinlerini ekliyoruz. Yaban mersinleri yumuşayana kadar ve reçel kıvam alıncaya kadar kaynatıyoruz. Limon suyunu da ilave edip karıştırdıktan sonra ocaktan alıp servis kasesine boşaltıp soğuttuktan sonra kahvaltı soframızı şenlendiriyoruz:).

 

Son olarak haftasonu gezisinden birkaç fotoğrafla tamamlamak istiyorum yazımı. Bu güzellikleri sizlerle de paylaşmak istedim.

 

Amasra’nın kuşbakışı görünümü..

 

 

Amasra’dan başka bir manzara. 

 

Amasra sahilinden güzel bir kare daha.

 

 Meşhur Amasra salatası:). (nefis bir balık kızartması da vardı ama fotoğraf çekmek ancak balıklar bitince aklıma gelebildi:)).

 

Bize ikram olarak gelen nefis bir tatlı: koyu kıvamlı mis gibi yoğurdun üzerine bal ve ceviz..

 

 Amasra’daki organik pazar..

 

Safranbolu..

 

Güzel Safranbolu sokaklarından şirin mi şirin bir görüntü.

 

Mini mini etli yaprak dolmaları.

 

Gözümüzün önünde açılıp pişirilen nefis bir gözleme..

 

Dönüş yolunda arabada giderken yakaladığım şahane bir gökyüzü manzarası.

DERYA ABLAM..

Ocak 10, 2010 - 5:11 pm 13 Comments

 

Perşembe günü, kendimi hiç de iyi hissetmediğim bir anımda bir paket geldi bana..İçini açtım, önce sevgi dolu, sımsıcacık bir not karşıladı beni. İşte o an üzüntüden değil de sevinçten aktı gözyaşlarım. Arada mesafeler de olsa, birbirini hiç yüzyüze görmemiş insanların bile ne kadar dost, ne kadar yakın olabildiğini gösterdi bana o notun her bir kelimesi…O notun sahibi Derya Ablam‘dı. Özene bezene hazırladığı paketi ilaç gibi geldi bana. İçinde de herbiri birbirinden güzel armağanlar vardı benim için. Hepsi de o kadar güzel ve değerliler ki benim için, sanırım kullanmaya hiç kıyamayacağım…

Canım ablam armağanların en güzeli seni tanımam oldu aslında. İyi ki varsın, seni çok seviyorum……

PEMBİŞ BİR LEZZET: KIRMIZI PANCAR TURŞUSU

Ocak 7, 2010 - 4:45 pm 22 Comments

 

İçimin de blog sayfamın da biraz renge ihtiyacı duyduğunu düşünerek pembiş pembiş bir tarif paylaşmak istiyorum bugün; Kırmızı Pancar Turşusu tarifini..

 

Geçenlerde annecim benim için yapmıştı bu turşuyu. Aslında ailecek hepimiz severek yeriz ama bu sefer özellikle benim için yapılmasının nedeni kan değerlerimde düşük çıkan demirdi… Her zaman normal çıkarken bu sefer biraz düşük çıktı, neyse ki telafi edilmeyecek bir şey değil.

 

Annem de televizyonda kırmızı pancarın demir eksikliğine iyi geldiğini duymuş, hemen ertesi gün marketten kırmızı pancarları almış ve bu güzel turşuyu yapmış.

 

Hem yapımı çok pratik hem de rengiyle, lezzetiyle davet sofralarına da çok yakışacak bir tarif bu:

 

KIRMIZI PANCAR TURŞUSU 

 

 

Malzemeleri:

 

Yarım kg kırmızı pancar

2-3 diş sarımsak

sirke

zeytinyağı

 

Yapılışı:

 

 

Öncelikle pancarları yıkayıp, saplarını ayıklayıp soyuyoruz. Pancarları bir tencereye koyup, üzerini geçecek kadar suyla haşlıyoruz (kıvamı çatal batacak gibi olacak).

Haşlanan pancarları soyup dilimliyoruz. Sarımsakları dövüp bir kaba aktarıyoruz, üzerine istediğimiz kadar sirke ve zeytinyağı ekleyip bir sos hazırlıyoruz. Dilimlenen pancarları bu sosa yatırıp bir gece buzdolabında dinlendiriyoruz. Soğuk olarak servis ediyoruz..

 

Afiyet olsun:)..

PİRİNÇ UNU İLE REVANİ

Ocak 2, 2010 - 11:49 pm 43 Comments

Yeni yılın ilk tarifi tatlı mı tatlı bir tarif olsun istedim…Yeni yıl da böyle tatlı ve neşeli geçsin. Umarım 2010 herkese sağlık, huzur ve mutluluk getirir…

Bu tarif annemin arkadaşı İris Abladan..Kendisine bu güzel tarif için çok teşekkür ediyorum, onun da hamarat ellerine sağlık:).

AYRICA BU TARİF İLE SEVGİLİ SEVİL VE BİRSEN‘İN HAZIRLADIKLARI SOFT BOWL KEK KALIPLARI YARIŞMASINA KATILIYORUM. BU GÜZEL YARIŞMAYA KATILMA ŞANSINI BİZE VEREN SEVİL VE BİRSEN’E ÇOK TEŞEKKÜR EDİYORUM.

Annemin bu yılbaşı sofrası için yaptık bu tatlıyı. Herkes çok sevdi. Malzemeleri okuyunca bu kadar az malzemeyle böylesi nefis bir tatlı olabileceğini hayal edememiştim. Ama mis gibi kabaran dokusuyla, lezzetiyle sık sık yapacağımız çok güzel bir tatlı çıktı ortaya. Özellikle biraz kaymak ve Antep fıstığı tozuyla harika gidiyor..

İşte tarifi:

PİRİNÇ UNU İLE REVANİ

Malzemeleri:

5 adet yumurta

5 tepeleme yemek kaşığı pirinç unu

5 silme yemek kaşığı toz şeker

şerbeti için:

2 su bardağı toz şeker

2 su bardağı su

1 küçük dilim limon

Yapılışı:

Öncelikle şerbeti hazırlamak için şeker ve suyu tencereye alıp kaynatıyoruz, çok da fazla koyulaşmadan içine limon dilimini atıp altını kapatarak soğumaya bırakıyoruz, daha sonra limon dilimini şerbetten çıkarıyoruz. Şerbetin tatlıya dökülmeden önce iyice soğuması lazım.

Diğer yanda yumurtaların sarılarını ve aklarını ayırıyoruz. Sarıların içine şekeri koyup yoğurt kıvamı alana dek mikserle çırpıyoruz. Yumurta aklarına da bir çimdik tuz ekleyip kar gibi olup katılaşana kadar çırpıyoruz. Yumurta sarılarına pirinç ununu ve yumurta beyazlarını yavaş yavaş ilave ediyoruz (yumurta aklarından ve pirinç unundan bir kaşık koyup çırpıyoruz sonra diğer kaşığı ilave ediyoruz sonra tekrar çırpıyoruz).

Bir kek kalıbını yağlayıp unluyoruz, revani karışımını kalıba boşaltıyoruz. Önceden 175C°’ye ısıtılmış fırında pembeleşinceye kadar pişiriyoruz (yaklaşık 25 dakika). Revani pişince fırından çıkarıp 2-3 dakika ilk sıcağının geçmesini bekliyoruz. Şerbeti revani kalıptayken döküyoruz. Şerbeti iyice çekince revaniyi kalıptan çıkartıyoruz.

Soğuyan tatlıyı dilimleyip kaymakla, kremayla ya da dondurmayla servis yapıyoruz…

Afiyet olsun:).