Archive for Nisan, 2011

ÜZÜMLÜ CEVİZLİ KURABİYELERİM

Nisan 19, 2011 - 3:51 pm 24 Comments

 

Hani herkesin elinin alıştığı bir tarif vardır..Malzemeleri, ölçüleri hep akıldadır. Uzun süre tekrar yapılmasa bile unutulmaz bu ölçüler. Gerçi genelde sık sık yapılan, ev halkı tarafından sevilen tariflerdir bunlar:)..

 

Benim bugün paylaşacağım tarif de bu tanımlamaya uyan, çok uzun yıllardır yaptığım bir kurabiyenin tarifi…Şimdiye kadar kim tattıysa hep olumlu şeyler söylediler bu kurabiyeler hakkında. Belki de bu yüzden, farklı misafir gruplarına ikramlar hazırladığımızda mutlaka bu kurabiyeden de yaparım. Benim garanti tarifimdir aynı zamanda:). (Hatta niye şimdiye kadar tarifini paylaşmamışım diye hayret ettim kendime:)).

 

İlk olarak ne zaman yapmıştım hatırlamıyorum bile..Ama” hafif olsun, gönül rahatlığıyla yiyelim, lezzeti de hafifliğiyle yarışsın” diyerek yaptığım bir kurabiyeydi. İçinde her hamur işinde kullandığım gibi yine tam buğday unu kullandım. Az şeker ve az zeytinyağı ile istediğim hafifliği yakaladım. Şekeri kıstığım kadar içine kuru üzüm ekledim, çokça da ceviz; bu da lezzet kısmını tamamladı. Bol tarçının bu lezzeti katmerlediğinden de bahsetmeden edemeyeceğim tabi:).

 

 

Bu kurabiye pişerken evi saran tarçın kokusunu içinize çekin..İşte bu koku beni en yorgun, en üzgün, en karamsar halimde bile mutlu etmeye, başka diyarlara götürmeye yeter:)..Kurabiyelerim pişer, ben mutlu olurum:))..

 

İşte Tarifi:

 

ÜZÜMLÜ CEVİZLİ KURABİYELERİM

 

 

Malzemeler:

 

3 adet yumurta

Yarım su bardağı zeytinyağı

Yarım su bardağı toz şeker

1 kase iri dövülmüş ceviz

1 kase çekirdeksiz kuru üzüm (3-5dk suda bekletilip kurulanacak)

1 yemek kaşığı tarçın

1 paket kabartma tozu

aldığı kadar un (ben tam buğday unu kullandım)

bir fiske tuz

 

Yapılışı:

 

Bir yoğurma kabına yumurtaları, bir fiske tuzu, şekeri, zeytinyağını ve tarçını alıp bir çırpıcı yardımıyla iyice karıştırıyoruz. Kuru üzümü ve cevizi de ekleyip karıştırıyoruz. Kabartma tozunu da döküp unu yavaş yavaş ilave ederek yoğuruyoruz. Sonuçta ele yapışmayan biraz sertçe bir hamurumuz oluyor.

 

Hamurdan gelişi güzel parçalar kopartıp, çok hafif toparlayarak yağlı kağıt serili fırın tepsisine diziyoruz. Kurabiyelerin şekilsiz olması gerekiyor aslında:). İstersek iki kaşık kullanarak da, hamurdan parçalar kopartıp tepsiye dizebiliriz.

 

Önceden 175C°’ye ısıtılmış fırında kurabiyeler kızarana kadar (yaklaşık 17-20 dk.) pişiriyoruz.

 

Not: Kurabiyeler biraz sertçe, kıyır kıyır bir kıvamda olacak. Bu kıvamı günlerce koruyabiliyorlar..

 

Afiyet Olsun:)

 

UĞUR BÖCEKLİ KANEPELER

Nisan 14, 2011 - 3:11 pm 19 Comments

 

Bugün sayfam renkli mi renkli, neşeli mi neşeli:)..Hepsi bu Uğur Böceklerinin sayesinde:)..

 

Bu hafta annemin arkadaşları bize konuk oldular. Ve ben de bu sefer onların bu güzel gününe dahil oldum. Hep beraber harika bir gün geçirdik. Hoş sohbetler edildi, yemekler yendi, tarifler alınıp verildi…Zamanın nasıl geçip gittiğini anlayamadık bile:). Hepsi de birbirinden tatlı bayanlar. Oldum olası bayılırım annelerin günlerine:).

 

O gün daha önce tarifini paylaştığım bu likörü de tattık hep birlikte. Gerçekten çok lezzetli olmuş. Meyvelerin tadı, aroması olduğu gibi geçmiş liköre:).

 

Bu Uğur Böcekli Kanepeleri de onlar için hazırladım ben. Görünce neşelensinler, içleri açılsın istedim. Gerçekten de bu şirin kanepeler istediğim etkiyi yarattı, tadanlardan da tam not aldı:).

 

Bu kanepeleri uzun zamandır pek çok blogda görüp beğeniyordum. Bu yüzden tarifi aldığım belli bir site yok ama aklımda kaldığınca yapmaya çalıştım.

 

İşte Tarifi:

 

UĞUR BÖCEKLİ KANEPELER

 

 

Malzemeler:  (20 adet için)

 

10 adet minik domates (sert olanlar tercih edilmeli)

kepekli tost ekmeği

labne peyniri

maydanoz

siyah zeytin

siyah zeytin ezmesi

 

Yapılışı:

 

Öncelikle kepekli tost ekmeğinden kurabiye kalıplarıyla daire ya da çiçek şekilleri çıkarıyoruz. Her bir ekmeğin üzerine bolca labne peyniri sürüyoruz. Ekmeklerin köşesine doğru birer ikişer yaprak maydanoz koyuyoruz.

 

Domatesleri önce ikiye bölüyoruz, sonra uğur böceklerinin kanatlarını yapmak için domatesin dibini bıçakla minicik üçgen biçiminde kesip çıkarıyoruz. Domates dilimlerini de ekmeklerin üzerine yerleştiriyoruz.

 

Siyah zeytinleri ikiye kesip çekirdeklerini çıkartıyoruz. Kafaları oluşturacak biçimde domateslerin uçlarına zeytinleri yerleştiriyoruz. Zeytin ezmesini bir kürdan yardımıyla domatesin üzerine nokta nokta koyuyoruz, bunlar da benekleri oluşturuyor.

 

Düz bir servis tabağına kanepeleri dizip servis ediyoruz.

 

Afiyet Olsun:).

ZEYTİNYAĞLI GARNİTÜRLÜ ENGİNAR

Nisan 11, 2011 - 10:49 am 23 Comments

 

Her ne kadar takvim yapraklarında baharı ortaladıysak da, o bu sene gelmemekte ısrar ediyor. İnsan ne giyeceğini bile şaşırıyor böyle durumlarda.

 

Olsun, hava soğuk da olsa, bugün, sendromların günü Pazartesi de olsa benim keyfim yerinde:). Güzel geçen, dinlendirici bir hafta sonunun ardından hazırım yeni gelen haftayı karşılamaya…

 

Bugün bir de tarif paylaşmak istiyorum; renkleriyle mevsime yaraşır, hafifliğiyle gönül rahatlığıyla yenecek bir yemeğin tarifini..Üstelik çok da besleyici ve faydalı bir sebze olan enginarın zeytinyağlı yemeği bu.

 

Enginar bizim evde farklı şekillerde sık sık yapılır. Bol sebzeli bu versiyonunun tarifini daha önce paylaşmadığımı fark ettim. Ben bu yemeği annemin usulüyle yapıyorum. Biz sebzelerin hepsini çiğden, aynı anda pişirmeye koyuyoruz. Hepsi de aynı zamanda pişmiş oluyor. Böylece besin değerlerini de daha çok korumuş oluyorlar bana göre. Pratikliği de cabası elbette:).

 

Görüntüsüyle davet sofralarınızın da baş tacı olacak Zeytinyağlı Garnitürlü Enginar’ın tarifi şöyle:

 

ZEYTİNYAĞLI GARNİTÜRLÜ ENGİNAR

 

 

Malzemeleri:

 

10 adet ayıklanmış enginar (çanak şeklinde)

1 adet orta boy kuru soğan

6-7 diş sarımsak

2 adet patates

3 adet havuç

250 gr bezelye (ben dondurulmuş olanlardan kullandım)

2 adet kesme şeker

tuz

3 yemek kaşığı zeytin yağı

 

üzerine: kıyılmış dereotu

 

Yapılışı:

 

Öncelikle ayıklanmış enginarları yıkayıp bir tencereye çanak yüzeyleri üste bakacak şekilde diziyoruz. Diğer tarafta kuru soğanı piyazlık doğruyoruz, sarımsakları soyuyoruz, havucu ve patatesi soyup, mümkün olduğunca ufak parçalara kesiyoruz. Bütün bu sebzelerle bezelyeleri karıştırıp bu karışımı enginarların üzerine yayıyoruz (bu aşamada çanakların içine düzgün yerleştirmeye gerek yok çünkü pişerken zaten dağılıyor, süsleme işini yemek piştikten sonra yapacağız).

 

Sebzelerin üzerini geçecek kadar suyu, zeytin yağını, yeterince tuzu ve kesme şekerleri ilave edip bütün sebzeler yumuşayıncaya kadar pişiriyoruz.

Piştikten sonra, servis yapacağımız kaba önce enginarları alıp, kalan garnitürü enginarların içine pay ediyoruz. Yemeği buzdolabında iyice soğuttuktan sonra ince ince kıydığımız dereotunu enginarların üzerine serpiştirip servis yapıyoruz.

 

Not: Benim malzemelerim 10 kişilik bir yemeğe göreydi. Malzemeler aynı oranda azaltılarak da daha az kişiye göre yapılabilir.

 

Afiyet Olsun:).

 

NARENCİYE LİKÖRÜ

Nisan 4, 2011 - 11:44 am 20 Comments

 

Bir açıp bir kapayan gökyüzüyle, kararsız bulutlarıyla, serin serin çiseleyen yağmuruyla bahar gelip gelmemek arasında kalmış gibi bu günlerde… Oysa bahar dalları birer ikişer gösteriverdiler kendilerini pek çok bahçede. Bunu görmek bile insanın içini açmaya yetiyor:).

 

Hala manav raflarında narenciyelere ulaşabiliyorken ilk gördüğüm anda denemeyi aklıma koyduğum bir tarifi paylaşmak istiyorum bugün. Çok sevdiğim, Dokuzuncubulut blogunda rastladığım, Narenciye Likorü’nün tarifini.

 

Ben yaklaşık 10 gün önce hazırladım likörümü. Yani birkaç gün sonra tatmak için hazır olacak:). Bu bekleyiş beni hayli heyecanlandırıyor. Tadının güzel olduğuna şüphem yok. Zaten hazırladıktan sonraki görüntüsü bile insanı mutlu etmeye yetiyor. Rengarenk çeşit çeşit narenciye, kavanoz içinde adeta süsü oldu mutfağımızın…

 

Yazın taze vişneler çıkınca bir de vişne likörü denemek istiyorum:).

 

Tarifi, benim arşivimde de bulunması için aynen buraya ekliyorum. Tarifin orjinaline burayı tıklayarak Dokuzuncubulut blogundan ulaşabilirsiziniz.

 

Sevgili adaşıma bu güzel tarifi bizlerle paylaştığı için çok teşekkür ediyorum:).

 

 

İşte Tarifi:

 

NARENCİYE LİKÖRÜ

 

Malzemeler:

 

•1 pembe greyfurt

•1 portakal

•1 kan portakalı

•2 mandalina

•1 lime limon

•1 limon

•yeteri kadar votka (kabınızın alacağı miktarda) 

•yeterli boyda kavanoz

 

•1 parmak büyüklüğünde taze zencefil

•1/2 su bardağı şeker

•1/2 su bardağı su

(Adaptasyon: http://marcussamuelsson.com)

 

 

Hazırlanışı:

 

•Zencefilin kabuklarını soyun, ince dilimler halinde doğrayın. Sos tenceresine su ve şekeri koyun, zencefil dilimlerini ekleyin ve şeker eriyip, su biraz kalınlaşıncaya kadar pişirin. Böylece zencefilli basit şurup elde edmiş olacaksınız. Soğuyunca süzgeçten geçirin ve bir kenarda bekletin.

 

•Yıkadığınız meyveleri boylarına göre, üçgen, elma dilimi ya da yuvarlak ince dilimler halinde doğrayın. Küçük olanları sadece ikiye ya da dörde bölün. Çekirdeklerini çıkarın.

 

•Meyveleri ağzı genişçe, steril edilmiş cam bir kavanoza koyun. Üzerine zencefil şurubunu ekleyin ve meyvelerin üstünü örtecek kadar votka ekleyin. Kapağını hava almayacak şekilde sıkıca kapatın ve 10-15 gün bekletin. Votka olmaya başladıkça, votkanın rengi biraz sarıya dönecek, meyvelerin biraz rengi değişip, kavanozun içinde yukarıya doğru yükselmeye başlayacaklar.

 

•Bu süre sonunda önce süzerek bir kaba aktarın, ardından ince bir tülbentten geçirerek ikinci bir süzme yapın ve şişelere doldurun. Dilediğiniz şekilde servis edebilirsiniz.

 

 

Dikkat edelim!

 

•Meyvelerden bulamadığınız olursa yerine diğerinden koyabilirsiniz.

•Votka ölçüsü vermiyorum, kullandığınız meyve ve kavanozun miktarına göre değişecektir.

•Açtığınızda tadı sert gelirse biraz daha şerbet kaynatıp ilave edebilirsiniz. Tam tersi biraz tatlı gelirse, istediğiniz tadı yakalayana kadar votka ekleyebilirsiniz.