Archive for Haziran, 2009

YAZ TÜRLÜSÜ

Haziran 29, 2009 - 12:05 pm 28 Comments

 

Bu haftasonu yine dolu dolu geçti. Zaten hafta sonunu iple çektikten sonra daha  ne olduğunu anlayamadan bitiveriyor.

Cumartesi günü zamanla yarıştık resmen; sabah evde kombinin bakımı için usta geldi, sonra kuaför ve biraz süslenme:), sonra abimin mezuniyetinin 10. yılı şerefine okulda madalya töreni oldu, sonra bir nikaha yetiştik… Halimiz görülmeye değerdi doğrusu:). O koşturma arasında ayaküstü de karnımızı doyurduk. Eh, sıcakların o gün bize pek yardımcı olmadığı da bir gerçekti.. Yine de bütün yoğunluğuna rağmen eğlenceli bir gündü.

Canım abim mezun olalı tam 10 yıl olmuş, zaman ne çabuk geçiyor. Benim önümde 5 yılım daha var, 10 yıllık bir mühendis olmaya:)… Abim yeniden mezuniyet cübbesini giydi, cübbe ona yine çok yakıştı, 10. yıl madalyası da. Artık darısı benim başıma:).

Bu aralar sıcak havalardan mıdır bilmiyorum üzerimde bir ağırlık var. Kafamda yapmak istediğim pek çok şey var ama beni harekete geçirecek kıvılcım yok sanki… Böyle tuhaf bir ruh halindeyim:).

Yayınlanacak tarifler de birikti ama aynı durumdan ötürü blogumu güncelleme adına bilgisayarın başına geçemiyorum bir türlü. Dediğim gibi herhalde havalardandır ve geçiçi bir durumdur. Zaten bu sene şu havalara bir alışamadım gitti. Ankara’da bugün sıcaklık gündüz 31 derece, gece ise 14 dereceymiş; demek ki suçu havalara bulmakta çok da haksız değilim:).

 

Bugün, yaz sebzeleriyle hazırlayacağımız nefis bir türlü tarifi paylaşacağım. Yanında da pirinç pilavı ve cacık olursa muhteşem üçlü tamamlanmış olur:).

 

İşte tarifi:

 

YAZ TÜRLÜSÜ

 

Malzemeleri:

 

250 gr yağsız kuşbaşı kuzu eti

1 adet orta boy kuru soğan

2 yemek kaşığı sıvıyağ

250 gr taze fasulye

2 adet patlıcan

2 adet kabak

2-3 adet patates (benim patateslerim küçüktü, 7-8 adet, doğramadan kullandım)

2 adet domates

2 adet sivri biber

2-3 diş sarımsak

1 yemek kaşığı domates salçası

1 tatlı kaşığı biber salçası

tuz

karabiber

 

Yapılışı:

 

Öncelikle yemeklik doğradığımız soğanlarla etleri, yağ ilavesiyle, bir tencerede iyice kavuruyoruz ve bir kenara alıyoruz.

Fasulyeleri ayıklayıp; kabak, patlıcan ve patatesleri soyup, istediğimiz boyda doğruyoruz. Domatesleri soyup küp küp doğruyoruz, biberleri kesip, sarımsakları minik minik doğrayıp domateslere ekliyoruz.

Kavrulan etlerin üzerine pişme sırasına göre önce fasulyeleri, sonra patlıcanları, kabakları ve patatesleri yerleştiriyoruz. Her sebze katının üzerine domates, biber ve sarımsak karışımından döküyoruz. Salçaları suyla ezip sebzelerin üzerine ilave ediyoruz. Yeterince su, tuz ve karabiber ekliyoruz. Tencereyi önce alüminyum folyo ile sonra da tencerenin kapağı ile kapatıp, kısık ateşte türlüyü pişiriyoruz.

 

Not: Evde bamya varsa ondan da koyuyorum. Türlüye bamya çok yakışıyor. Eğer bamya konulacaksa en üst kat olarak tencereye yerleştiriyoruz.

 

Afiyet olsun:).

YUMURTALI KEME (DOMALAN) MANTARI KAVURMASI

Haziran 23, 2009 - 3:38 pm 18 Comments
Geçen hafta şehir dışındaydık, tatil dolayısıyla…
Tatilin kötüsü olur mu hiç? Gerçekten de her dakikası dolu dolu, çok güzel bir tatildi.
Bol bol dinlenip enerji topladım. Kitap okudum, gün batımını seyrettim, denizin kokusunu içime çektim…
Geçen süre içinde teknolojiden de uzaktım; internet ve televizyonla bağım yoktu. Gazeteyi internetten değil de hışır hışır sayfalarını çevirerek okumayı ne kadar çok sevdiğimi bir kez daha anladım:).
Ben yokken bloguma uğrayıp mesaj bırakan bütün arkadaşlarıma çok teşekkür ediyorum. Kelebek şimdi dinlenmiş ve yenilenmiş bir şekilde bu sayfalarda uçmaya devam edecek.
Vereceğim tarif bir süredir arşivimde bekliyordu, ismi “Yumurtalı Keme (Domalan) Mantarı Kavurması”. Benim ilk defa deneyip, tattığım bir tarif olduğu için ayrıca önemli.
Bu mantarlar toprak altında yetişen, görüntüsü patatese benzeyen, tadı da mantarla patates arası bir mantar türü. Ben soymadan önce fotoğraflamayı unuttuğum için mantarın bütün halini gösteren bu resmi internette buldum. (http://tr.wikipedia.org/wiki/Dosya:Keme.jpg)
Toprağın altında bulması zor olduğundan da epey kıymetli bir mantar Keme Mantarı.
Bu mantarlar elime geçince ne yapabilirim diye düşündüm. Hatta babaanneme sordum, o da biliyormuş; eskiden onlar da toplar, pişirirmiş. Onlar genelde ince ince doğrayıp mangalda pişirirlermiş. Benim de aklıma bu mantarı yumurtayla birleştirme fikri geldi. Çok pratik, bir o kadar da lezzetli ve doyurucu bir yemek çıktı ortaya.
İşte tarifi:
YUMURTALI KEME (DOMALAN) MANTARI KAVURMASI
Malzemeler:
2-3 adet keme mantarı
1 adet kuru soğan
1 kaşık tereyağ (veya 1 kaşık zeytinyağı)
2-3 adet yumurta
tuz, karabiber
Yapılışı:
Öncelikle kuru soğanı yemeklik doğrayıp yağla kavuruyoruz. Keme mantarını incecik soyup minik küpler halinde doğruyoruz, kavrulan soğana ekleyip mantarları da kavuruyoruz. Yumurtaları mantar ve soğanın üzerine kırıp, tuz ve karabiberle tatlandırarak, yumurtalar iyice pişene kadar karıştırıyoruz. Sıcak sıcak servis ediyoruz.
Afiyet olsun:).
Not: Bu arada “Keme Mantarı” hakkında sorduğum soruları içtenlikle cevaplandıran sevgili Tijen‘e buradan da teşekkürlerimi sunmak istiyorum.
Ben buralarda yokken arkadaşlarım Ümmühan ve Aysultan beni bir oyuna davet etmişler. Her ikisine de çok teşekkür ediyorum ve oyunun sorularını elimden geldiğince cevaplamaya çalışıyorum:
Ben de oyuna katılmak isteyen bütün arkadaşlarımı davet ediyorum:).
1- kullandiğiniz kremin markasi?
Exfoliac
2- şu an okuduğunuz kitabın adı?
Daha yeni bitirdiğim kitabın adı “Aşk”, Elif Şafak’ın kitabı. Hayatımda okuduğum en güzel kitaplardan biri..
3- en son aldiginiz 3 ürün adi?
En son olarak tatil dönüşü evin eksikleri için alışveriş yaptım. Gıda ve temizlik ürünleri üzerine bir alışverişti.
4- en çok sevdiğiniz 3 dizi film?
Çemberimde Gül Oya, Hatırla Sevgili, Avrupa Yakası.
5- kullandığınız parfümün markası?
l’eau par Kenzo

LAHANA SALATASI (COLESLAW)

Haziran 11, 2009 - 11:52 am 31 Comments

 

Genelde tavuk yemeklerin yanına çok yakışan, dışarıda yediğimizde çok hoşumuza giden ve her seferinde “evde yapmayı da denemeliyim” dediğim bir salata bu lahana salatası.

Evde deneme projemi genelde marketlerdeki koca koca lahanaları görüp de erteliyordum. Geçenlerde bir markette ufacık, tam iki salata boyutunda o lahanayı görünce “coleslaw denemesinin zamanı da gelmiş” dedim:).

Bu salatanın normal, yoğurtlu bir lahana salatasından farkı dengeli bir “tatlılık”a sahip olması. Aslında hem tatlı, hem ekşi tadın birleşimi var bu salatada. Ne kadar anlatmaya çalışsam da en iyisi tadına bakıp karar vermek.

Ben kendi yaptığım ölçülerle yazıyorum ama bu salatanın lezzetine bakarak, damak tadına göre, malzemeleri “biraz ondan, biraz daha bundan” diyerek eklemek lazım.

Sonuçta herkesin yemek zevki ayrı.

 

İşte tarifi:

 

LAHANA SALATASI (COLESLAW)

 

 

Malzemeler:

 

250 gr kadar ince kıyılmış beyaz lahana

1 adet iri havuç (ince rendelenmiş)

1-2 yemek kaşığı kadar rendelenmiş kuru soğan (soğan tatlı olursa güzel oluyor)

1 yemek kaşığı mayonez

2-3 yemek kaşığı süzme yoğurt (Sütaş’ınki tatlı oluyor, ben onu kullanıyorum)

1-2 çay kaşığı hardal

1 tepeleme yemek kaşığı pudra şekeri (damak tadına göre azaltılıp artırılabilir)

1-2 yemek kaşığı elma sirkesi

kıvamı açmak için süt (1-2 yemek kaşığı kadar kullandım, kullanılmasa da olur)

tuz

karabiber

 

Yapılışı:

 

Lahana ve havuç haricindeki malzemeleri iyice karıştırıyoruz. Daha sonra lahana ve havucu ekleyip, gerekirse biraz süt ilavesiyle kıvamını açıyoruz. Salatanın tadına bakıp sevdiğimiz tattan eklemeler yapıyoruz (işin en sevdiğim yanı bu :) ).

 

Not: Salata bu şekilde buzdolabında 3-4 saat dinlenirse daha lezzetli oluyor.

 

Afiyet olsun…

 

Bu arada, önümüzdeki hafta buralarda olmayacağım. Ziyaretlerime, yorumlara yazdığım cevaplarıma döndüğümde kaldığım yerden devam edeceğim:).

Görüşmek üzere;)…

SUSAM KAPLI TUZLU KEK

Haziran 5, 2009 - 10:56 am 32 Comments

 

Tarifi benden ısrarla istenen, çok beğenilen tuzlu kekin tarifini en nihayet verebiliyorum:).

Bu tarif de anneciğimin bana öğrettiği bir tarif. İçinde yararlı pek çok malzeme var ve çok besleyici olduğundan bana göre kendi başına bile kahvaltı olabilecek bir kek..

Dışı çıtır çıtır susam ve çörekotu kaplamalı, içinde kaşar ve beyaz peynirin kendilerine has tatlarını ve besleyiciliklerini bıraktıkları, ayrıca içerisinde bol ve iri ceviz parçaları ve çeşitli yeşilliklerin de bulunduğu harika bir kek… Bunu sırf ben değil, tadına bakan herkes söylüyor..

Bu yüzden, içimin bütün rahatlığıyla mutlaka denenmesini önerdiğim bir tarif bu.. Deneyin, hiç pişman olmayacaksınız:))..

 

Herkese bal tadında, eğlenceli ve dinlendirici bir haftasonu diliyorum:).

 

İşte tarifimiz:

 

SUSAM KAPLI TUZLU KEK

 

 

Malzemeleri:

 

3 adet yumurta

1 çay bardağı zeytinyağı

3 tepeleme yemek kaşığı süzme yoğurt (ben Sütaş’ınkini çok beğeniyorum)

3-4 adet taze soğan

7-8 dal dereotu

100 gr beyaz peynir

50-100 gr kaşar peyniri (tuzsuz hellim peyniri de kullanılabilir)

1 su bardağı iri kıyılmış ceviz

1 paket kabartma tozu

1 çay kaşığı karbonat

2 yemek kaşığı sirke

2 çay kaşığı tuz

2 çay kaşığı pul biber

aldığı kadar un (yaklaşık 2 su bardağı kadar) (ben tam buğday unu kullanıyorum, katı bir kek hamuru kıvamında olacak)

 

üzerinin kaplaması için: susam ve çörekotu

 

Yapılışı:

 

Öncelikle bir karıştırma kabına yumurtaları, yağı, yoğurdu, tuzu, pul biberi, ince doğranmış soğan ve dereotunu, cevizi ve ezdiğimiz beyaz peyniri koyup mikserle çırpıyoruz. Bu karışımın üzerine unu, kabartma tozunu ve karbonatı ilave edip, kabartma tozu ve karbonatın üzerine sirkeyi döküp köpürmelerini sağlıyoruz. Mikserle tekrar çırpıp karıştırdıktan sonra küçük zar büyüklüğünde, küp şeklinde doğradığımız kaşarları da ilave edip kaşıkla hafifçe karıştırıyoruz.

Kek kalıbını yağlayıp, içine bolca susam ve çörekotu serpiyoruz (bu kekimizin dış kaplamasını oluşturacak).

Kek malzemesini kalıba döküp, önceden 180C°’ye ısıtılmış fırında pişiriyoruz (benim fırınımda 55 dk’da pişti).

 

Afiyet olsun:)..

KAHVELİ BİSKÜVİ

Haziran 2, 2009 - 1:02 pm 30 Comments

Sabahları erken kalkmak o kadar zor geliyor ki bana şu günlerde…

Oysa ben uykusuzluğa direnciyle tanınan, günde 5 saat uykunun yeterli olduğu bir insandım. Eskiden gece saat 2’lere kadar oturur, müzik dinler, kitap okur, bir şeyler yazarak vaktimi geçirirdim. Sabah yine 6 buçuk oldu mu kalkar, işime giderdim. Hiç de uykusuzluk nedir bilmezdim. Hele okul zamanı benim ders çalışma vakitlerim hep geceydi. Uykusu gelmez gece kuşunun biriydim ben:).

Uyku tatlı ama ne kadar acelemiz de olsa mutlaka her sabah kahvaltı soframızı kurarım. Kahvaltı benim en sevdiğim öğün..

Böyle sabahlarda beni uyandırmada çay kadar etkili bir şey daha var; “Kahveli Bisküviler”… İçindeki kahve miktarını düşününce bu uyandırma daha çok psikolojik sanırım:). Ama olsun, çayımın, şekersiz kahvemin yanında harika giden bu kurabiyeler beni mutlu etmeye yetiyor:))..

Kıtır kıtır, bol kahveli bu bisküvileri siz de denemek isterseniz işte tarifi:

KAHVELİ BİSKÜVİ

Malzemeleri:

2 su bardağı tam buğday unu

1 su bardağı şeker

1 adet yumurta

3 tepeleme yemek kaşığı tereyağı (100 gr kadar, oda sıcaklığında)

1 yemek kaşığı dolusu Türk Kahvesi

1 yemek kaşığı dolusu Nescafe

1 paket vanilya

yarım paketten biraz fazla kabartma tozu

1 fiske tuz

Yapılışı:

Öncelikle şekeri, bir fiske tuzu, tereyağını ve yumurtayı bir yoğurma kabında iyice karıştırıyoruz. Daha sonra unu, kahveleri, vanilya ve kabartma tozunu ilave edip hamuru yoğuruyoruz. Hamurdan ceviz büyüklüğünde parçalar koparıp yuvarlıyoruz ve yağlı kağıt serilmiş fırın tepsisine üzerlerine bastırarak yerleştiriyoruz. Önceden 180C°’ye ısıtılmış fırında pişiriyoruz (yaklaşık 20 dakika). Bisküviler fırından çıkınca yumuşak gibi oluyor, soğuyunca sertleşip kıtır kıtır hale geliyor.

Afiyet olsun:)).

MADIMAK YEMEĞİ

Haziran 1, 2009 - 10:20 am 21 Comments

 

Daha önce hiç denemediğim yemekleri yapmayı çok seviyorum, sonucu hep merakla bekliyorum çünkü…

 

Madımak yemeği de benim ilk defa yaptığım bir yemekti. Bu mini mini yaprakları olan yemyeşil otlar oldukça değişik geldi bana. Yapılışını sordum; herkes “ıspanak gibi” deyince bana da bu yemeği denemek kaldı..

 

Ben de aynı ıspanak gibi pişirdim. Biz beğendik, sadece yıkama aşaması biraz zahmetli. Ben bu tür şeylerde haddinden fazla titiz olduğum için kumu, çamuru gitsin diye kaç kere suyunu değiştirip yıkadım hatırlamıyorum bile:).

 

Not: Şimdi aklıma geldi de bu yemeğe bulgur da koyayım diye düşünüyordum kafamda tasarlarken, sonra unutuvermişim:). Yemek kaynayınca, 2 yemek kaşığı kadar da bulgur konulursa güzel olacaktır bana göre..

 

Denemek isteyenler için işte tarifi:

 

MADIMAK YEMEĞİ

 

 

Malzemeler:

 

750 gr Madımak (tarttım bu civarda geldi)

150 gr dana kıyma

1 adet orta boy kuru soğan

2 yemek kaşığı zeytinyağı

1 yemek kaşığı domates salçası

1 tatlı kaşığı biber salçası

tuz-karabiber-pul biber

 

Yapılışı:

 

Öncelikle madımakları ayıklayıp, iyice yıkıyoruz. Tencerede, zeytinyağıyla kıymayı ve yemeklik doğradığımız soğanları iyice kavuruyoruz. Kavrulan kıyma ve soğana salçaları da ekleyip iyice karıştırıyoruz. Madımakları da ilave edip kavrulmasını sağlıyoruz. Madımaklar da kavrulduktan sonra sıcak su ilave edip (ıspanakta olduğu gibi suyu azar azar, gerektikçe ilave etmek gerekiyor) madımaklar yumuşayıncaya kadar pişiriyoruz. İsteğe göre, yanında sarımsaklı yoğurtla servis ediyoruz.

 

Afiyet olsun:).

 

Not: Madımak ıspanağa göre daha sert olduğundan biraz daha uzun süre pişirmek gerekiyor.

 

Herkese güneşli, mutlu, güzel bir hafta diliyorum:)))…