Archive for the ‘HAMURİŞLERİ’ Category

ZEHRA TEYZE’MİN REVANİSİ

Aralık 17, 2012 - 12:24 pm 9 Comments

Bugün güne bembeyaz uyandık Ankara’da..Çoktandır geleceğini hissettiren kar kaplamıştı sokakları, çatıları. Ve ben bugün resmen bere, eldiven sezonunu açmış bulunmaktayım:). 

Yepyeni bir haftaya tatlı mı tatlı bir tarifle başlayalım istedim. Bu tarif Zehra Teyzeme ait. Bu tatlıyı ilk kez onların evinde yemiş ve hafif lezzetine bayılmıştık. Ben de davet soframa çok yakışacağını düşündüğüm bu revani tarifini rica ettim ondan. Ve geçen hafta içinde tam iki kez yapıldı bizim evde:).

Klasik revani tariflerinde genelde irmik oluyor. Bu tarifte irmik yok. Şerbetinin oranında da şeker daha az olduğu için benzerlerine göre çok hafif ve bir o kadar da lezzetli oluyor. Ben tarife ilave olarak limon kabuğu da ekledim. Bu ilave de tatlıya çok yakıştı doğrusu:).

Şu soğuk kış günlerinde biraz enerjiye ihtiyaç duyduğunuzda, canınız tatlı çektiğinde kolayca hazırlayıp afiyetle yiyeceğiniz bir tatlı bu. Bir de kaymakla beraber sunulunca iyice doyulmaz bir lezzet halini alıyor.

Zehra Teyzeme ve tarifi bana ulaştıran Duygucuğuma bir de buradan çok teşekkür ediyorum:)…

İşte Tarifi:

ZEHRA TEYZE’MİN REVANİSİ

Malzemeleri:

5 adet yumurta

1 su bardağı toz şeker

1 su bardağından 2 parmak eksik zeytinyağı (riviera)

2 su bardağı un

1 paket kabartma tozu

1,5 limonun suyu

1 limonun kabuğunun rendesi (ben ilave ettim)

Şerbeti için:

4 su bardağı su

3 su bardağı toz şeker

Yapılışı:

İlk olarak şerbeti hazırlamak için bir tencerede şekerle suyu 1-2 taşım kaynatıp ılınmaya alıyoruz.

Diğer yanda revani için yumurtalarla şekeri mikser yardımıyla iyice çırpıyoruz. Limon suyu hariç diğer malzemeleri de ilave edip çırpıyoruz. En son limon suyunu ekleyip karıştırdıktan sonra yağlanmış tepsiye döküyoruz (ben büyük, kare borcam tepsi kullandım). 175C°’ye ısıtılmış fırında üzeri kızarıncaya kadar pişiriyoruz (yaklaşık 20-25 dk.).

Pişen keki fırından çıkartıp ilk sıcağının gitmesini sağlıyoruz. Hem şerbet hem de kek ılıkken şerbeti kekin her yerine dağıtarak döküyoruz.

Bu aşamada ben şerbetle buluşan revaniyi ılık fırının içine koydum, böylece daha da güzel kabarıp şerbeti içine çekti.

Oda sıcaklığına gelen tatlıyı buzdolabında en az bir kaç saat dinlendiriyoruz. Soğuyan tatlıyı dilimleyip kaymakla servis ediyoruz.

Afiyet Olsun:).

KIYMALI, PATATESLİ ÇITIR BÖREK

Aralık 5, 2012 - 10:02 am 12 Comments

Mesele o ilk kelimeyi yazmak…

İlk kelimeyi yazınca gerisi gelir. Uzak kaldıkça zor geliyor yeniden başlamak, oysa ne çok rahatlatır insanı, cümleler ardı ardına dökülünce.

Belki tembellik, biraz isteksizlik, hayatın farklı alanlarında bol bol koşturmaca, değişimler, dönüşümler…Pek çok neden sayabilirim aslında bunca zaman yazmamaya ama ne gerek var şimdi; işte buradayım yeni bir yazı ve tarifle:)..

İlk defa araya bir mevsim koymuşum, fark ettim son yazdıklarıma bakınca. Mevsimi kış etmişiz. Sevenine haksızlık etmek istemem ama kış, benim sevme sıralamamda en sonda gelir mevsimler arasında. Çünkü çok üşürüm, bir türlü ısınamam, buna rağmen kat kat giyinmeyi de sevmem yani “kış” eşittir “üşümek” bana göre;).

Bir de güneşi görmemek çok zor gelir bana. Bu, soğuktan bile daha zorlar bünyemi. Yüzünü nadir de gösterse kış güneşini görmek isterim enerjilenmek için. Güneş olunca Ankara’mın ayazı bile daha katlanılır gelir bana.

Ama kışa has güzellikler de yok değil elbet. Mesela; dışarının soğuğunu unutup, sıcacık bir içecekle evde film keyfi yapmak ne güzeldir. Sıcacık o içeceğin yanında, çıtır çıtır bir böreğe de kimse hayır demez sanırım:)).

İşte böyle bir kış keyfinin eşlikçisi bir börek tarifi vereceğim bugün size; kıymalı, patatesli çıtır böreğin tarifini. Yapımı keyifli ve pratik, lezzeti eşsiz.

 İşte Tarifi:

 

KIYMALI, PATATESLİ ÇITIR BÖREK

Malzemeleri:

4 adet yufka

yufkalara sürmek için zeytinyağı

yufkalara serpmek için un

İç malzemesi:

1 adet kuru soğan

2 yemek kaşığı sıvıyağ

250 gr yağsız dana kıyma

3-4 adet iri patates

1 yemek kaşığı domates salçası

yarım demet maydanoz

karabiber

tuz

kırmızı pul biber (isteğe bağlı)

üzerine:

1 adet yumurta

Yapılışı:

Öncelikle iç malzemesini hazırlamak için patatesleri haşlayıp, kabuklarını soyuyor ve iri küpler halinde doğruyoruz. Diğer yanda, kuru soğanı yemeklik doğrayıp kıymayla birlikte sıvıyağda kavuruyoruz. Daha sonra salçayı da ilave edip kavurmaya devam ediyoruz. Bu malzemeler kavrulunca ocağın altını kapatıp, haşlanmış patatesleri, kıyılmış maydanozu ve baharatlarını ilave ediyoruz. İç malzemesini soğumaya bırakıyoruz.

İç malzemesini hazır ettikten sonra, bir yufkayı açıp üzerine, her yere gelecek şekilde, fırça ile sıvıyağ sürüyoruz. Avucumuza unu alıp yağın üzerine serpiştiriyoruz (bunun için miktar vermiyorum ama çok ince bir tabaka olacak şekilde). Yufkayı ikiye katlayıp bir yarım daire oluşturuyoruz. Yufkanın bu yüzüne de tekrar sıvıyağ sürüp un serpiyoruz. Oluşan bu yarım dairenin düz tarafına iç harcı boydan boya bir çizgi şeklinde koyuyoruz ve bu uçtan başlayarak yufkayı sarıp büyük bir rulo oluşturuyoruz. Daha sonra oluşan bu ruloyu 3-4 parmak kalınlığında kesiyoruz. Bütün yufkalar için aynı işlemi tekrar ediyoruz.

 Oluşan börekleri yağlı kağıt serilmiş bir fırın tepsisine alıp üzerlerine çırpılmış yumurta sürüyoruz. Daha önceden 185C°’ye ısıtılmış fırında kızarana kadar (yaklaşık 25 dk.) pişiriyoruz.

 Afiyet Olsun..

FINDIKLI KAKAO KREMALI MİNİ KEKLER

Mayıs 23, 2012 - 10:05 am 19 Comments

 

Bugün bu mini mini, mis gibi fındık kokan, içinde tatlı bir sürpriz de barındıran keklerim hepimize neşe versin; hem görüntüsüyle hem de tadıyla…Tıpkı bulutların arkasında saklanmaktan vazgeçip ara ara bize yüzünü gösteren şu bahar güneşi gibi:)..

 

FINDIKLI KAKAO KREMALI MİNİ KEKLER

 

 

Malzemeleri:

 

4 adet yumurta

yarım su bardağından biraz fazla zeytinyağı

1 su bardağı toz şeker

1 su bardağı süt

1,5 su bardağı fındık

2,5 su bardağı un (ben yine tam buğday unu kullandım)

istenilen miktarda kakaolu fındık kreması (oda sıcaklığında) (ben Nutella kullandım)

1 paket vanilya

1 paket kabartma tozu

 

Yapılışı:

 

Öncelikle fındıkları robotta un gibi olacak şekilde öğütüyoruz. Diğer yanda, bir karıştırma kabında, yumurtalarla şekeri, şeker eriyene kadar güzelce çırpıyoruz. Daha sonra yağı, sütü, çekilmiş fındığı, unu, vanilyayı ve kabartma tozunu ekleyip iyice karıştırıyoruz.

 

Kek karışımını minik kek kalıplarının içine koyduğumuz kağıt kalıplara pay ediyoruz. Kağıt kalıpların üzerinde birer parmak kadar kabarma payı bırakıyoruz. Daha sonra oda sıcaklığındaki kakaolu fındık kremasını her bir kek hamurunun tam ortasına birer tatlı kaşığı kadar koyuyoruz.

 

 

Kalıplardaki hamuru fazla karıştırmadan, kremaların üzerini hamurla hafifçe örtüyoruz (böylece krema hamurun içinde kalacak). Önceden 175Cº’ye ısınmış fırında kekler kabarıp kızarana dek (20-25 dakika kadar) pişiriyoruz.

 

 

Afiyet bal şeker olsun:).

HAŞHAŞLI RULOLAR

Mayıs 8, 2012 - 9:53 am 13 Comments

 

 

Bugün sıcacık çöreklerim var…Pişerken evi mis gibi maya, haşhaş ve ceviz kokusuna bürüyen çörekler:).

 

İşte tarifi:

 

HAŞHAŞLI RULOLAR

 

 

Malzemeleri:

 

Yarım kilo un (her zamanki gibi tam buğday unu kullandım)

1 paket instant maya

1 tatlı kaşığı şeker

2 çay kaşığı tuz

aldığı kadar ılık su-süt karışımı (sadece süt de kullanılabilir)

 

iç malzemesi:

 

1 kase kadar haşhaş ezmesi

haşhaşı seyreltecek kadar zeytinyağı

1 su bardağı dövülmüş ceviz

 

üzerine:

 

1 adet yumurta

susam

 

Yapılışı:

 

Unu bir yoğurma kabına alıp ortasını havuz gibi açıyoruz. Unun ortasına mayayı, tuzu ve şekeri döküyoruz. Ocakta ılıttığımız su ve süt karışımını (kaynamayacak) azar azar una ilave edip oldukça yumuşak bir hamur elde ediyoruz (ele hafif yapışacak). Hamurun üzerini kapatıp, yaklaşık 1 saat kadar mayalanmaya bırakıyoruz.

 

Bu arada iç malzemesi için haşhaş ezmesine yeterince zeytinyağı ekleyip sürülebilir kıvama getiriyoruz. Cevizi de haşhaş ezmesine ilave edip iyice karıştırıyoruz.

 

Hamur mayalanıp kabardıktan sonra elimizi zeytinyağı ile yağlayıp (hamurun elimize yapışmaması için) hamuru 3-4 parçaya bölüyoruz. Her bir parçayı elimizle bastırarak açıp, inceltiyoruz. Açtığımız hamurun yüzeyine haşhaşlı karışımdan iyice sürüyoruz ve iki uçtan çevirip rulo yapıyoruz (rulo yaparken hafif bükerek sarıyoruz). Bu büyük ruloyu üçer parmak genişliğinde kesip daha küçük rulolar elde ediyoruz. Bütün hamur bitene kadar aynı işlemi yapıyoruz.

 

Bu şekilde hazırladığımız çörekleri yağlı kağıt serilmiş bir fırın tepsisine diziyoruz. Üzerlerine çırpılmış yumurta sürüp susam serpiyoruz. Tepside de yarım saat kabarmaya bırakıyoruz. Önceden 200 C°’ye ısıtılmış fırında çörekler kızarana kadar pişiriyoruz. Pişen çöreklerin ilk sıcağı çıkınca tepsinin üzerine hafif nemli, temiz bir mutfak bezi seriyoruz ki çöreklerimiz yumuşacık kalsın.

 

Afiyet olsun:).

 

BAKLAVA YUFKASI İLE PEYNİRLİ BÖREK

Mart 26, 2012 - 12:25 pm 18 Comments

 

Günlerdir şunu söylüyorum kendi kendime; “güneşin varlığı bile yetiyor insanı mutlu etmeye”…

 

Bu sene soğuklarla, gri bulutlarla fazlaca bir arada olduktan sonra baharın bu ilk gülümseten günleri gerçekten çok iyi geliyor bünyeye. Hem fiziksel hem de içsel bir rahatlama bu. Uyandığım saatlerde artık havanın aydınlık olmasını görmek bile ayrı bir mutluluk kaynağı benim için:). Hele işe giderken yüzüme vuran güneşin enerjisini hissetmek bambaşka, insan kemiklerine kadar ısındığını hissediyor, üşüyerek geçirdiği aylardan sonra.

 

Tam bir bahar insanıyım ben..Baharda doğmamın etkisi olsa da asıl neden artık üşümeyeceğimi bilmek sanırım:). Kat kat giysilerden kurtulmak, güneşle, kuş sesleriyle uyanmak, doğanın da uyanışına gün be gün tanık olmak..Var mı bahar gibisi? Bence yok:).

 

Bu hafta sonu, baharın gelişini kutlarcasına geçti. Kapalı alışveriş merkezlerine gitmektense bol bol temiz havanın tadını çıkarttık. Çantamda taşıdığım güneş gözlüğüm bu kez sonuna kadar hakkını verdi. Uzun yürüyüşler yapmayı meğer ne çok özlemişim…Darısı diğer hafta sonlarının başına ne diyelim:).

 

Dün gece fazla oksijenin bünyemde yarattığı tatlı sersemliğe bir dur deyip kalktım ve doğruca mutfağa gittim. Uzun zamandır denemek istediğim bir tarifi yaptım. Çok kısa sürede benim ilk üç tarifim arasına rahatlıkla girecek bu börekleri hazırlayıp pişirdim. Bu kadar pratik olup da bu denli lezzetli olacaklarını hayal bile edemezdim oysa ki..

 

 

Artık nasıl bir zamanlama yaptıysam, çayımın demlenip, böreklerimin fırından çıkışı annem ve babamın eve girişlerine denk geldi. Her ikisi de “bu ev ne güzel kokmuş böyle” dediler:). Hala ılıkken bu çıtır böreklerden yedik beraber:).

 

Görünüşe göre kısa süre içinde bütün çeşitlemelerini deneyeceğim ben baklava yufkasıyla böreğin:).

 

 

İşte tarifi:

 

BAKLAVA YUFKASI İLE PEYNİRLİ BÖREK

 

Malzemeleri:

 

Baklava yufkası (ben 12 adet kullandım, bir tepsi böreğim oldu)

1 yemek kaşığı tereyağı

1 büyük çay bardağı yarı yarıya zeytinyağı+su karışımı

 

İç malzemesi:

 

Beyaz peynir

Lor peyniri

7-8 dal maydanoz

toz kırmızı biber

 

üzerine:

1 adet yumurta

Bir kaç damla zeytinyağı

Susam

 

Yapılışı:

 

Öncelikle iç malzememizi hazırlıyoruz. Bunun için peynirleri ezip, kıyılmış maydanoz ve istediğimiz kadar toz kırmızı biber ile karıştırıyoruz.

 

Diğer yanda, tereyağını eritiyoruz. Eriyen tereyağına su-zeytinyağı karışımını ilave edip iyice karıştırıyoruz.

 

Daha sonra, baklava yufkalarından birini tezgaha seriyoruz. Üzerine yağ-su karışımından biraz fırça ile sürüyoruz. Bu yufkanın üzerine bir kat yufka daha seriyoruz. Onun da üzerine aynı şekilde karışımdan sürüyoruz. Üçüncü kat yufkayı seriyoruz, onun üzerine yağlı karışım sürmüyoruz. İç malzememizi yufkaların uzun kenarının boyunca bir parmak genişliğinde yerleştiriyoruz. Daha sonra iç malzemesinin olduğu kenardan başlayarak rulo şeklinde sarıyoruz. Elde ettiğimiz bu ruloyu bıçakla 5-6 cm.lik dilimlere kesiyoruz ve yağlı kağıt serdiğimiz fırın tepsisine diziyoruz.

 

Bir kapta, bir yumurtayı ve bir kaç damla zeytinyağını karıştırıyoruz ve bu karışımı böreklerin üzerine sürüyoruz. Böreklere susam da serpip önceden 190C°’ye ısıtılmış fırında kızarana kadar pişiriyoruz (ben 20 dk. kadar pişirdim).

 

Nar gibi kızaran böreklerimizi fırından çıkarıp ister ılık, istersek soğuk olarak servis ediyoruz.

 

Afiyet Olsun:).

 

 

 

LORLU KURABİYELER

Şubat 15, 2012 - 1:16 pm 15 Comments

Tarifini vereceğim kurabiyeler geçen hafta içinde tam iki kez yapılıp, yapıldıkları gün bittiler:).

Lorun ve tereyağının süt kokusunu sonuna kadar hissettirdikleri, içindeki lordan dolayı yumuşak, ağızda dağılan kıvamıyla bir yiyene ikinciyi mutlaka yedirtecek cinsten kurabiyeler bunlar. Sütün, çayın, kahvenin yanında çok güzel gidiyorlar:).

İşte tarifi:

LORLU KURABİYELER

Malzemeleri:

2 yemek kaşığı tereyağı

1 küçük çay bardağı zeytinyağı

250 gr tatlı lor peyniri

1 adet yumurta

1 su bardağı pudra şekeri

1 su bardağı dövülmüş ceviz

2,5 su bardağı un (ben tam buğday unu kullandım)

1 paket kabartma tozu

1 paket vanilya

Yapılışı:

Bir yoğurma kabında yumurtayı, yağları, şekeri, cevizi ve lor peynirini iyice karıştırıyoruz. Bu karışımın üzerine unu, vanilyayı ve kabartma tozunu ekleyip  iyice yoğuruyoruz.

Bu sırada fırınımızı 175C°’ye ayarlayıp ısıtıyoruz. Hamurdan ceviz büyüklüğünde parçalar koparıp yuvarlayıp hafif yassılaştırarak yağlı kağıt serilmiş tepsiye diziyoruz. Kurabiyeler pembeleşinceye kadar (yaklaşık 20 dk.) pişiriyoruz.

Afiyet olsun:).

KURU MEYVELİ BİSCOTTİ

Ocak 27, 2012 - 1:57 pm 20 Comments

Dışarıda lapa lapa kar yağıyor…

Üzerine yakışan, beyaz giysisini bir süre daha çıkarmamaya karar vermişken bu şehir, bize de bunun tadını doyasıya çıkartmak düşüyor. Kış keyfi deyince benim aklıma sıcak içecekler geliyor ilk olarak.

Sıcak içecekler kış manzarasının keyfini çıkarırken olmazsa olmazlardan bence. Eh, onlar da kuru kuru gitmez şimdi değil mi:)? Mesela ince belli bardakta sıcacık bir çayla, ya da dumanı üstünde, mis gibi kokan bir fincan kahveyle çok güzel gidecek bir şey biliyorum ben; Biscotti:).

Daha önce de farklı bir çeşidini yapıp tarifini paylaşmıştım. Bu sefer evdeki malzemeleri değerlendirerek yine oldukça bol malzemeli kurabiyeler elde ettim.

Önceki yapışımdan farklı olarak, hamuru bu kez ilk aşamada dörtgen bir fırın kabında pişirdim. Daha sonra dilimleyip ikinci pişirmeye geçtim. Önceki yapışımda hamuru ikiye bölüp iki uzun rulo haline getirip, fırın tepsisinde pişirip daha sonra dilimlemiştim. Bu seferki yöntem açıkçası daha pratik geldi bana.

Bu kurabiyeler benim favorilerim arasında. Bir kere, uzun süre dayanıyorlar çünkü iki kez piştikleri için nemli kalmıyorlar. İkincisi, her zaman için kıtır tatları seven birisi olduğumdan bu özelliğiyle de bu kurabiyeler benim gönlümü fethediyorlar;).

İşte Tarifi:

KURU MEYVELİ BİSCOTTİ

Malzemeler:

3 adet yumurta

1 su bardağı toz şeker

yarım su bardağı zeytinyağı

1 su bardağı süt

5 adet çekirdekleri çıkarılmış erik kurusu

5 adet gün kurusu kayısı

1 avuç çekirdeksiz üzüm kurusu

1 avuç dövülmüş kabuksuz badem

1 avuç dövülmüş fındık

1 avuç dövülmüş ceviz

1 paket kabartma tozu

1 paket vanilya

aldığı kadar un (kek hamurundan biraz daha katı bir hamur olacak, yaklaşık 3 su bardağı kadar, ben tam buğday unu kullandım)

üzerine: susam

Yapılışı:

Öncelikle yumurtalarla şekeri, şeker eriyene kadar iyice çırpıyoruz. Daha sonra sıvıyağı, sütü, unu, vanilyayı ve kabartma tozunu sırasıyla ekleyip mikserle iyice karıştırıyoruz. Hamurun kıvamı kek hamurundan biraz daha katı olmalı. Gerekirse biraz daha un ilave ediyoruz.

Kayısıları ve erikleri ufak küpler halinde doğruyoruz. Hamur karışımına kayısıları, erikleri, üzümleri, cevizi, fındığı ve bademi ilave ediyoruz ve bir kaşık yardımıyla iyice karıştırıyoruz.

Hamur karışımını yağladığımız dikdörtgen bir fırın kabına döküyoruz (ben borcam kullandım). Hamurun üzerine susam serpiyoruz. Önceden 175C°’ye ısıtılmış fırında pişiriyoruz (yaklaşık 30-40 dk.).

Daha sonra fırından çıkartıp soğumaya bırakıyoruz. 15 dakika kadar sonra keskin bir bıçakla 1cm. kalınlığında dilimliyoruz. Dilimlerin büyüklüğünü istediğimiz şekilde ayarlayabiliriz.

Dilimlenen kurabiyeleri yağlı kağıt serili bir fırın tepsisine alıp 150C°’ye ısıtılmış fırında 10 dakika daha pişiriyoruz. Kurabiyeleri tekrar fırından çıkartıp 10 dakika soğuttuktan sonra diğer yüzlerini çevirip bir 10 dakika daha 150C°’lik fırında pişirip kurutuyoruz.

İyice kıtırlaşan kurabiyelerimiz soğuduktan sonra yemeğe hazır hale geliyor…

Afiyet olsun:)…

Not: İstediğimiz kıtırlık derecesine göre 150C°’lik fırında 10 dakikalık kurutma işlemini bir kez daha tekrarlayabiliriz.

HALAMIN POFUDUK POĞAÇALARI

Aralık 9, 2011 - 12:23 pm 17 Comments

Hani bazı yemekler vardır; bir yerde yemişsinizdir ve tadı damağınızda kalmıştır. Bu yemeği arkadaşlarınızın, akrabalarınızın evinde yediyseniz hemen tarifini istersiniz ve o yemek artık o kişi ile özdeşleşir. Zaten tarifi, tarif defterinize yazılırken o kişinin adıyla atılır başlığı.

İşte bu yazımdaki tarifimin başlığı da böyle oluştu: “Halamın Pofuduk Poğaçaları”. Aslında tarifi alalı çok zaman olmuştu. Aklımda o güzel poğaçaların hayaliyle fırsat bulup da evde deneyeceğim o anı kollayıp duruyordum. Dün, işte böyle uygun bir fırsat yakalayıp kolları sıvadım ve tarifi bire bir uyguladım. Poğaçalarım fırında kabardıkça kabardı, ben de çok mutlu oldum tabi:).

Elim yine az malzemeye gitmediği için, içlerini oldukça da fazla koyduğumdan poğaçalarım pişerken içindeki peynirler de coşup taştı:). O görüntü de çok iştah açıcıydı. Daha ılıkken ilk olarak abim tattı poğaçalarımı ve çok beğendi. Daha sonra yiyen herkes de bayıldı bu puf puf poğaçalara. Gerçekten de pamuk gibi oldular, hepimiz çok beğendik..

Bu tarifle 27 adet poğaçamız oldu. Aslında halam bu ölçünün iki katını yapıyor her seferinde. Bana ölçü fazla geldiği için malzemeleri yarı yarıya indirmiştim. Ama yapıp yedikten sonra iki ölçü yapmadığıma da pişman oldum:).

Canım halam bu güzel poğaçaların tarifi için çok teşekkürler:). Diğer güzel tariflerini de sabırsızlıkla bekliyorum;).

İşte Tarifi:

HALAMIN POFUDUK POĞAÇALARI

Malzemeleri:

Hamur için:

2 adet yumurta

1 su bardağı ılık su+süt karışımı

2 küçük çay bardağı zeytinyağı

2 kaşık tereyağı (oda sıcaklığında)

1 yemek kaşığı sirke

1 tatlı kaşığı toz şeker

1 tatlı kaşığı tuz

1 buçuk paket instant maya

aldığı kadar un (ben tam buğday unu kullandım)

İçi için:

Ufalanmış beyaz peynir (evde biraz rendelenmiş kaşar peyniri vardı, onu da kullandım)

Yapılışı:

Bir yoğurma kabına yumurtaları, su-süt karışımını, zeytinyağını, tereyağı, toz şekeri, tuzu ve sirkeyi koyup karıştırıyoruz. Bu karışıma biraz un ekleyip üzerine mayayı döküyoruz ve yoğurmaya başlıyoruz. Azar azar un ilave ederek ele yapışmayan, kulak memesi kıvamında bir hamur elde ediyoruz.

Hamuru iyice yoğurduktan sonra cevizden büyük parçalar koparıp yuvarlayıp avucumuzun içinde açıyoruz. Ortasına iç malzemesinden koyup poğaça şeklinde kapatıyoruz. Bütün hamurla aynı işlemi yapıp, yağlı kağıt serili fırın tepsisine diziyoruz. Poğaçaların üzerine fırçayla çırpılmış yumurta sürüp susam serpiyoruz.

Bütün poğaçaları bu şekilde hazırladıktan sonra yarım saat civarı mayalanması için bekletiyoruz.

Daha sonra, önceden 190C˚’ye ısıtılmış fırında poğaçaların altı, üstü kızarana dek pişiriyoruz (yaklaşık 10-15 dk.)

Afiyet Olsun:)

Not: Bu tarifte, diğer mayalı hamur işlerinden farklı olarak hamur yoğrulduktan sonra mayalanması için bekletilmiyor. Bütün mayalanma işlemi poğaça formu verip, tepsiye dizdikten sonra oluyor.

BOL ÇİKOLATALI KEKCİKLER

Kasım 17, 2011 - 10:43 am 26 Comments

 

Bu sene Ankara’da sabit hayata geçmem biraz zaman aldı:). Bayramdaki tatili fırsat bilip bu kez; Frankfurt, Strasburg ve Zürih’i kapsayan bir geziye katıldım. Yine yepyeni kültürler ve mutfaklar tanıma şansı elde ettim. Bol bol yürüyüp, tarihi yapıları, doğal güzellikleriyle bu üç kenti gezip görme şansım oldu. Ailemle katıldığımız bu gezide yine birbiriden değerli insanlarla tanıştım. Çok güzel zamanlar geçirdik birlikte.

 

Kısacası ben bu sene yine leyleği havada gördüm:)..Neyse artık güzel Ankara’mdayım. Bugün hava puslu, canı istedikçe biraz kar atıştırıyor. Günlerdir süren ayaz biraz kırılmış gibi. Bakalım Ankara bembeyaz yorganını ne zaman örtünecek?

 

Kar’ı sıcacık evin camından seyretmek güzel de insanın aklı hep evsiz, üşüyen, sıcak bir ortam hasreti çeken insanlara gidiyor. Özellikle Van’da incecik muşamba çadırlarda ısınmaya çalışan insanları düşünmeden edemiyorum. Allah hepsinin yardımcısı olsun. İşte bu yüzden hiçbir neden sevdiremiyor bana kışı. Her mevsimin güzelliği vardır derler genelde ama ben tüm kış boyunca baharın yolunu gözleyenlerdenim…

 

Baharın hayaliyle yudumlayacağım sıcacık bir bardak çayıma eşlik eden bir kek tarifi vermek istiyorum şimdi. Bu tarif abimin eşi, canım yengemden:). Aslında o benim kardeşim gibi, “yenge” diye buraya yazmak tuhaf geldi şimdi:)..

 

İlk olarak bu minik keklerden onların evinde yediğimde tadı damağımda kalmıştı doğrusu. Keki ısırınca yoğun çikolata tadı uzun süre damağınızda yer eden cinsten..Ben de hemen tarifini istedim tabi:). Sağ olsun yengecim de uzun uzun ayrıntılı şekilde yazarak verdi bana tarifini. Ben de hemen evde uyguladım tabi, hem de peş peşe iki kez:). Bütün ev halkı bayıldı bu keklere.

 

 

Canım kardeşime buradan da çok teşekkür ediyorum ve bu güzel tariflerinin devamını bekliyorum:)).

 

İşte Tarifi:

 

BOL ÇİKOLATALI KEKCİKLER

 

Malzemeleri:

 

200 gr. Bitter çikolata

200 gr. Tereyağı (ben 150 gr. kullandım)

2 çay bardağı dövülmüş ceviz (aida çay bardağı)

4 adet yumurta

1 su bardağı toz şeker

1 çay bardağı elenmiş un (aida çay bardağı)

1 adet vanilya

1 kahve fincanı kakao

yarım paket kabartma tozu

 

Yapılışı:

 

Öncelikle fırını 180C˚’ye ısıtıyoruz. Çikolata ve tereyağı ısıya dayanıklı bir kaba koyuyoruz. Bu kabı, ocak üstünde, içinde 3-4 cm. su olan bir tencereye oturtup çikolata ve tereyağı karıştırarak eritiyoruz (benmari usulü eritme). Kaynamadan ateşten alıp soğumaya bırakıyoruz.

 

Diğer yanda bir başka kapta yumurta, şeker ve vanilyayı çırpıyoruz. Çikolata-tereyağı karışımını, cevizi, unu, kakaoyu ve kabartma tozunu ilave edip bütün malzemeleri iyice karıştırıyoruz.

 

Kek karışımını küçük kağıt kek kalıplarına paylaştırıyoruz. (Benim küçük kek kağıtlarımla 30 adet çıktı.) Fırın tepsisine kekleri dizip pişiriyoruz (yaklaşık 20 dakika kadar). Kürdan testi ile kontrol edip pişen kekleri fırından alıyoruz. İstersek ılıkken (ki o zaman browniye benziyor:)) istersek de soğuk olarak servis ediyoruz.

 

Not: Kekler pişerken oldukça fazla kabarıyor (aşağıdaki fotoğrafta görüldüğü gibi). Pişirmenin ilerleyen anlarında bu kabarıklık biraz sönüyor ama sonuçta içi sünger gibi bir kek oluyor.

 

 

Afiyet olsun:)….

 

 

 

 

BİR TARİF DENEMESİ DAHA: NEFİS MISIR EKMEĞİ

Kasım 1, 2011 - 12:54 pm 14 Comments

Yazmadığım süre içinde elbette yeni tarifler denedim.

Bunlardan ilki deneyip çok sevdiğim, üst üste iki hafta sonu pişirip, sevdiğim insanlarla beraber yediğimiz ve onlardan da tam puan alan Mısır Ekmeği tarifi…Bu tarifi Mehtap Abla’mdan almıştım. Daha önce onun evinde, güzel bir balık sofrasında bu ekmeği tadıp, hepimiz tabiri caizse parmaklarımızı yemiştik:).

Tarifi uyguladım, aynı güzel lezzeti ben de yakaladım..Bu nefis tarifi için Mehtap Ablama çoook teşekkür ediyorum. Gelecek başka güzel tariflerini sabırsızlıkla beklediğimi de buradan kendisine iletmek istiyorum…

İşte leziz mi leziz Mısır Ekmeğinin tarifi:

MISIR EKMEĞİ

Malzemeler:

1 adet yumurta

1su bardağı süt

1 su bardağı sıvıyağ

1 yemek kaşığı toz şeker

1 tatlı kaşığı tuz

1/2 su bardağı un

4 su bardağı mısır unu

1,5 su bardağı kaynar su

1 paket kabartma tozu

Yapılışı:

Yumurtayı, yağı, sütü, şeker ve tuzu bir karıştırma kabına alıp çırpıyoruz. Unu, mısır ununu ve kabartma tozunu eleyerek bu karışıma ilave ediyoruz. Elimizle yoğurup karıştırıyoruz. Son olarak kaynar suyu ekleyip, kaşıkla hızlıca karıştırarak, homojen ve akışkan kıvamlı bir hamur elde ediyoruz. Tepsiyi (ben borcam dört köşe tepsi kullandım) yağlayıp, unluyoruz ve hamur karışımımızı tepsiye döküyoruz.

180C‘ye ısıtılmış fırında pişiriyoruz (yaklaşık 40 dakika).

Afiyet Olsun:)